İSRAİL VE MISIR İLE GÖRÜŞÜYORMUŞ
İsrail ve Mısır ile görüşüyoruz diyen kimdir sizce? Gelmiş geçmiş Dışişleri Bakanları arasında en başarısız ve en beceriksiz olan Davutoğlu tabi ki. İsrail ile de görüşüyormuş, Mısır ile de görüşüyormuş. Peki, görüşüyor da ne oluyor? Bu görüşmeler neticesinde İsrail kalıcı bir ateşkes mi ilan etti? Hayır. Gazze üzerindeki ablukayı kaldırdı mı? Yine hayır. Peki, Birleşmiş Milletler örgütünü İsrail’e karşı bir yaptırım uygulaması konusunda ikna mı etti? Yine hayır. Peki, Davutoğlu İsrail ile ne görüşüyor? Hangi sorunu çözüyor? İsrail ile Filistin arasında olası bir barış görüşmesinin önünü mü açıyor? Hiç sanmam. Eğer Davutoğlu gerçekten İsrail ile bir görüşme yapıyorsa bu muhakkak İsrail ile ülkemiz arasındaki diplomatik ve askeri işbirliği konuları için olabilir. Yoksa Birleşmiş Milletler Örgütünü bile takmayan İsrail, Davutoğlu’nun hatırı için Gazze’yi bombalamaktan vazgeçecek değil. Gazze’yi bombalamaktan dolayı ölen kadın ve çocuklar için geri adım atacak değil. Bu aşamada barış görüşmelerine hiç yanaşacak değil. Yani anlayacağınız Davutoğlu eğer hakikaten İsrail ile görüşüyorsa boşa görüşüyor. Yani görüşmüş olmak için görüşüyor. Ateş altında yaşama savaşı veren Filistin halkına karşı duyarsız kalmadığını ispatlamak için görüşüyor.
Peki, Davutoğlu Mısır ile ne görüşüyor? Daha düne kadar Mursi’yi iktidardan indiren Sisi’ye karşı değiller miydi? Başta ABD olmak üzere Arap ülkeleri de dâhil diğer Avrupa ülkelerine, Mursi’nin iktidardan indirilmesine sessiz kalmalarından dolayı ateş püskürmüyorlar mıydı? Sisi’yi kınamadıkları için uluslararası camiayı eleştirmiyorlar mıydı? Peki, şimdi ne oldu? Mursi’yi ikidardan indiren Sisi ile neyi görüşüyorlar? Yoksa Başbakan ile Davutoğlu ’da Mursi yanlısı siyasetten çark mı ettiler? Yoksa onlar da darbeci Sisi’den yana mı oldular? Eğer hal böyleyse Mursi’nin iktidardan indirildiği dönemlerde Mursi yanlısı açıklamalarına ne diyeceğiz? Yoksa Başbakan İsrail Cumhurbaşkanı’na karşı ‘’Siz insanları öldürmeyi daha iyi bilirsiniz’’ dedikten sonra, ‘’Benim tavrım moderatöreydi’’, dediği gibi Sisi’yi darbeci ilan etmesi de Sisi’ye destek vermesi anlamına mı geliyordu? Bunu da bilmek lazım diye düşünüyorum. Aslında Başbakan’ın konuşmalarının daha iyi anlaşılabilmesi için Başbakanlıkça her konuşmasının ardından toplumun bilgilendirilmesi adına açıklama yapılması gerektiğine inanıyorum. Yoksa toplum Başbakan’ın yüksek kültür düzeyini bu şekilde anlayabilmesi hayli zor görünüyor.
Kaldığımız yerden devam edelim. Peki, Davutoğlu Mısır ile neyi görüşüyordur dersiniz? Davutoğlu Mısır ile İsrail’i ateşkese ikna etmek için görüşüyor olamaz çünkü daha önce Mısır’ın İsrail ve Hamas’ı ateşkese ikna etmişken bu ateşkes kararını Katar’da bulunan Halit Meşal vasıtası ile bozmazdı. Başbakan ile Davutoğlu ikilisi Mısır’ın arabuluculuğunda gerçekleşen ateşkesi neden bozdu biliyor musunuz? İsrail ile Hamas arasında yapılan bu ateşkes sürecinin dışında kalmalarını kabul edemedikleri için bu ateşkesin önüne taş koydular. Sanki bölge politikalarına kendileri karar veriyorlarmış gibi bu ateşkesi kabul edemediler. Peki, kendileri uygulanabilir bir ateşkes önerisi sunabiliyorlar mı? İsrail’i ikna edebilecek bir girişimleri var mı? İsrail’in attığı bombalardan Filistin halkını koruyabiliyorlar mı? Yine hayır. Eğer İsrail’e karşı sözleri geçmiş olsaydı bugüne kadar ateşkes çoktan uygulanmış olurdu. Dolayısıyla da ölen Filistinli sayısı bu derece yüksek olmazdı.
Mısır’ın arabuluculuğu ile İsrail ile Hamas arasında gerçekleşen ateşkesi bozan tarafta yer alan Davutoğlu şimdi kalkmış Mısır’la görüşme yapıyormuş. İsrail’i ateşkese bile ikna edemeyen Davutoğlu’na iyi görüşmeler diliyorum. Ölen Filistinli sayısının yüksek olmasına neden olan tutumlarından dolayı da insanlık adına kınıyorum. Eğer içinde azıcık bir onur varsa Cumhuriyet Halk Partisinin Irak’ta IŞİD denen teröristlerce kaçırılan Konsolosluk çalışanlarımızdan dolayı verdiği soru önergesi karşısında umarım hesap verir. Filistin’de ölü sayısının artmasına neden olan başarısız politikasından dolayı da istifa eder. 07.08.2014
SAİT BALCI
