GÜLER İLE ÇAĞLAYAN ADAY OLMAYACAKMIŞ
UĞUR MUMCU’YU VE DEVRİM ŞEHİTLERİNİ UNUTMA!
DENİZ FENERİNİ UNUTTURMA!
SOMA VE ERMENEK MADEN KAZALARINI UNUTMA!
GEZİ PARKI EYLEMLERİNDE KAYBETTİĞİMİZ 6 ŞEHİDİMİZİ UNUTTURMA!
17– 25 ARALIK YOLSUZLUK VE RÜŞVET ÇARKINI UNUTMA!
KAÇAK SARAYI VE MALİYETİNİ UNUTTURMA!
PKK İLE MÜZAKERE MASASINA OTURANLARI UNUTMA!
VE GÜNDEM DEĞİŞTİRMELERİNE ASLA KANMA!
Milletvekili Genel seçimleri için aday adaylarının ortaya çıkmaya başladığı bugünlerde AKP’li eski Bakanlardan Zafer Çağlayan ile Muammer Güler bir daha aday olmayacaklarını açıklamışlar. Hâlbuki ben onların görev yaptıkları Bakanlıklara geri dönmelerini bekliyordum. Ama onlar bir daha Milletvekili Adayı olmayı bile düşünmüyorlarmış. Bu duruma ne kadar üzüldüm biliyor musunuz? Aslında onlar Paralel Devletin kumpasına maruz kalmışlardı. Paralel Devlet hükümeti düşürmek için onları kullanmıştı. Oysaki onlar bu ülkenin yüz aklarıydılar. Onlar sütten çıkma ak kaşıktılar. Onlar ki onlar, bu ülkenin neferleriydiler.
Aslında ben AKP’li bu eski dört Bakana kurulan kumpası ta başından beri farkındaydım. Paralel Devletin hükümete darbe yapmak istediğini hissetmiştim. Ama hükümet uyanmakta geç kaldı. Eski Bakanlara yapılan kumpaslar biraz daha erken fark edilebilseydi, ta İsviçre’den getirtilen saatlere kurulan kumpas önlenebilirdi. Muammer Güler’in evinde bulunan para sayma makinaları ile paralara yapılan kumpas önlenebilirdi. Hatta ve hatta vatandaşlara dağıtılmak üzere Egemen Bağış’a gönderilen çikolata kutusuna yapılan kumpas da önlenebilirdi. Cami yapımında kullanılacak olan paralara eski Halk Bankası Genel Müdürünün evinde kurulan kumpas da önlenebilirdi. Ama olmadı. Nasip değilmiş. Seçimle gelmiş bir hükümete darbe yapılması kaderlerinde varmış.
Hâlbuki bu eski dört Bakana bağımsız ve tarafsız yargıda açılan soruşturma da bile takipsizlik çıkmıştı. Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında kurulan ‘’Yolsuzlukları ve Rüşveti Araştırma Komisyonunda’’ bile Yüce Divan’a gönderilmelerine gerek duyulmamıştı. Hatta Türkiye Büyük Millet Meclisinin Genel Kurulunda da Yüce Divan’a gönderilmelerine de gerek duyulmamıştı. Böylesine saf ve tertemiz olan bu eski dört Bakan’a yapılan kumpasları kabul etmek elbette mümkün değil. Aslında onlar Milletin Meclisinde aklanmalarının ardından hiç vakit kaybetmeksizin istifa etmiş oldukları Bakanlık görevlerine atanmaları gerekiyordu. Onlara kurulan kumpasların açığa çıkmasından itibaren itibarları geri iade edilmesi gerekiyordu. Fakat Başbakan bugüne dek beklenen bu adımları atmadı. Bu eski dört Bakana sahip çıkmadı. Onları adeta Paralel Devletin kuru iftiralarına maruz bıraktı.
Zafer Çağlayan ile Muammer Güler yeniden Milletvekili adayı olmayacaklarını duyunca ne kadar üzüldüğümü bilemezsiniz. Çağlayan ile Güler bugün Milletvekili adayı olmuyorlarsa bu ayıp düpe düz Başbakan’a aittir. Başbakan Davutoğlu çok daha fazla geç olmadan ne yapıp edip bu eski dört Bakanın gönlünü alıp Milletvekili Adayı yapmalıdır. Hatta ve hatta seçilmelerinin ardından da eski Bakanlık görevlerine atamaları yapmalıdır. İlahi adalet belki de böylelikle yerini bulabilir.
Yarın tekrar görüşmek üzere hoşça kalın. 10.02.2015
