ERDOĞAN BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇTİ Mİ?
Bedelli askerliğin gündeme gelmesiyle birlikte memleketi kimin yönettiğine bir kez daha şahit olduk. Bundan iki ay kadar öncesinde Davutoğlu, bedelli askerliğin gündemlerinde olmadığını söylemişti. Şimdi ne olduysa birden bire bedelli askerlik gündeme geliverdi. Hatta bu aralar yaş sınırı ile birlikte bedelliden kimlerin yararlanacağına dair son noktayı da koydular.
Bedelli konusunda Erdoğan bakın neler söylüyor.’’ Şu anda da bunun artıları, eksileri var. Böyle bir dönemin içerisindeyiz. Nedense birileri zaman zaman çıkıp bu işi kaşıyorlar. Bunlar doğru yaklaşım tarzı değil. Burada TSK’nın kanaatini bir kenara koymak da mümkün değil. Bu bakımdan böyle bir kararı ne hükümet ne de TSK vermiştir. Ben bu olaya artı ve eksilerini tartarak karar vermek durumundayım.’’ diyor. İyi güzelde bedelli askerliğin çıkarılması Cumhurbaşkanı’nın görevi mi? Abdullah Gül Cumhurbaşkanı iken bu tür kararları Abdullah Gül ‘mü karar veriyordu? Cumhurbaşkanlığının yansıra Başbakanlığı da Erdoğan’ın bizzat kendisinin yürüttüğünü biliyoruz ama insan en azından bu tür kararların açıklamasını Başbakan’a bırakmaz mı? Görüyorsunuz işte, Erdoğan bunu bile kabul edemiyor. Hükümetin yapması gereken açıklamaları bile Davutoğlu’na bırakmıyor. Sonra da memleketi ileri demokrasi ile yönetiyoruz diyorlar.
Son günlerde çıkan söylentilere göre Erdoğan gelecek yıl yapılacak olan Milletvekili Genel seçimlerine Numan Kurtuluş ile katılacakmış. Yani Davutoğlu’nu kızağa çekecekmiş. Şu işe bir bakar mısınız? Resmi olarak AKP’nin Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu görünüyor ama perde arkasında öyle olmadığı anlaşılıyor. Bu durumda Erdoğan hem Cumhurbaşkanı, hem Başbakan, hem de AKP Genel Başkanı oluyor. Erdoğan’ın bu yetkilerin hepsini birden kullanmasına eski partisinden bir Allah’ın kulu çıkıp ta bu kadarı da fazla diyemiyor. Neden? Neden olacak? Fıtratında bu var da ondan.
Şu anda Başbakan’ın yapması gereken işleri bile açıktan ben yapıyorum diyen Erdoğan yarından sonra neler yapar? Yani seçim sürecine girdiğimiz zaman ne yapar? AKP’nin Milletvekili adaylarını bizzat kendisinin belirleyeceği belli de, seçim mitinglerine kimin gideceği belli değil. Bu Erdoğan benim bildiğim Erdoğan ise seçim mitinglerine gitmeden de duramaz. Ne yapar eder bir vesile ile devletin tüm olanaklarını kullanarak seçim mitingleri düzenler. Bir taraftan Başbakan seçim mitingleri düzenler, diğer taraftan da Erdoğan. Birisi Konya’da miting düzenler, diğeri de Ankara’da. Birisi muhalefet partilerine cevap yetiştirir, diğeri de seçim beyannamesini açıklar. Yani anlayacağınız çift yönlü propaganda yaparlar. Seçimlere hem iktidar partisi olarak, hem de Cumhurbaşkanı olarak katılmaktan da zerre kadar çekinmezler. Kim ne derse desin yarından sonra demokrasi adına bu rezaletler yaşanacak. Demokrasiyi ayaklar altına almış olmalarından da zerre kadar utanmayacaklar. Çünkü fıtratlarında bu var.
Yarın tekrar görüşmek üzere hoşça kalın.08.12.2014