DURUMU KONTROL ALTINA ALMIŞLAR
Başbakan Davutoğlu, Başika’daki Türk askerlerinin bir kısmının geri çekilmesi konusunda ‘’ Geçtiğimiz hafta gelen yoğun istihbarı tehdit haberlerinden sonra gerekli düzenlemeyi yaptık. Eğitim yaptıran askerlerimize dönük olarak gelen tehditler sonrası bir güç kaydırması gerçekleştirdik. Bu sayede durumu kontrol altına aldık. Dün de yeniden tanzim yapıldı. Askeri düzenlemeler gerekli olduğunda gereken yapılacak’’ dedi. Durum hakikatten Başbakan’ın anlattığı gibi mi? Yani durumu kontrol altına aldık mı? Bu gelişmeler hakikaten bizim inisiyatifimiz doğrultusunda mı gelişiyor? Şimdi geldiğimiz nokta da bu konuyu öncesiyle birlikte değerlendirmek gerekiyor. Olayların nasıl geliştiğini gözden geçirmek gerekiyor. Haydi başlayalım.
Irak ile yaşamaya başladığımız kriz Rus uçağını düşürmemiz ile başladı. Eğer Rus uçağını düşürmemiş olsaydık şu an Irak’ta halen Türk Birliği aynı konumunu devam ettiriyor olacaktı. Ancak uçak düşürmenin ilerisini gerisini düşünemediğimiz için şimdi bu noktaya gelmiş olduk. Yani hazırlıksız yakalanmış olduk. Rus uçağı düşürerek bölge üzerinde söz sahibi olduğumuzu kanıtlamak istedik. Rus uçağını düşürmeyi kargo uçağını indirmeyle karıştırdık. Sonrasında da olanlar oldu. Bir taraftan Başbakan, diğer taraftan da Cumhurbaşkanı Putin ile görüşebilmek için adeta diplomasiyi alt üst ettiler. Fakat bugüne kadar bir arpa boyu yol da alamadılar. Oldukları yerde saydılar. ‘’Diplomasi kanallarını açık tutuyoruz’’ dediler. Görüşme taleplerini sürekli yenilediler. Fakat Putin Nuh dedi peygamber demedi. Hani şöyle bir ucundan kıyısından bir merhaba diyebilmiş olsaydılar derin bir of çekeceklerdi ama o da olmadı. Sürekli yalvarmaları da para etmedi. Böylelikle Putin’e haddini bildirelim derken Putin bizimkilere haddini bildirmiş oldu.
Bölge üzerinde yaşamakta olduğumuz kriz Rus uçağını düşürmekle kalsa iyiydi. Rusya ile yaşadığımız krize şimdi bir de Irak krizi eklendi. İşte tam da bu noktada Irak, toprakları içinde olan birliğimizi geri çekmemizi istedi. Bizimkiler ilk etapta yine efelendiler. Sanki bölge üzerinde yaptırımları varmış gibi. Sözde orada IŞİD’den gelecek tehditler için asker bulunduruyormuşuz. Buna açıkçası ‘’ Irak’ta yeni teröristler yetiştiriyoruz’’ diyemediler. Üzüle büzüle ‘’Orada zaten önceden de askerlerimiz vardı’’ diyebildiler. ‘’Bu askerlerin varlığından Irak’ın haberi var’’ diyebildiler. ‘’Irak’ın onayı ile askerlerimiz orada’’ diyebildiler. Evet, doğru. Türk Birliği Irak’ın onayı ile Başika’da bulunuyordu. Ancak var olan bir gerçek daha var ki o da, Irak Rusya ile birlikte hareket ettiğiydi. Şimdi siz Rus uçağını düşürürseniz Rusya’da elbette bölge ülkeleri ile birlikte sizi kıskaca alır. Rusya, İran, Suriye ve Irak ile birlikte güç birliği yapıyor? Peki, siz kimle birliktelik yapıyorsunuz? Meşru devlet olan Irak yerine kurulan kukla devlet ile işbirliği yapıyorsunuz. Meşru Suriye devleti yerine bölgede ne kadar terörist varsa onlarla birlikte işbirliği yapıyorsunuz. İran ile de işbirliğiniz yok. Sonra da Irak’tan askerlerimizi çekmeyiz diyorsunuz. Peki dediğinizi yapıyor musunuz? Yani Irak’tan askerlerinizi tutabiliyor musunuz? İşte mesele de zaten burada. Meşru Irak hükümeti yerine kukla devleti temel alırsanız size askerlerinizi de çektirirler, söylemlerinizi de boşa çıkarırlar.
Yaşanan gelişmeler de zaten aynen bu şekilde gelişti. İlk etapta IŞİD, Irak’taki birliklerimize saldırdı. Sonrasında askerlerimizi geri çekmemiz mümkün değil diyen Başbakan Davutoğlu ’’Birliklerimizin bir kısmını geri çekerek durumu kontrol altına aldık’ ’dedi. Peki, sonra ne oldu? Irak hükümeti birliklerimizi geri çekmeyen hükümetimizi Birleşmiş Milletlere şikâyet etti. En sonunda da ABD ‘’ Türkiye, Irak hükümetinin onaylamadığı güçlerini bu ülkeden çekmeli’’ deyiverdi. Böylelikle bir çuval incir de heba olmuş oldu. Şimdi ‘’Durumu kontrol altına aldık’’ diyen Davutoğlu’nun bu gelişmeler sonrası ne diyeceğini doğrusu çok merak ediyorum. ‘’Irak’tan kendi inisiyatifimiz doğrultusunda çekildik ‘’ derse hiç şaşırmam. Çünkü fıtratlarında bu var. Önce efelik taslarlar. ‘’Sabrımızı kimse sınamasın’’ derler. Sonra da bükemedikleri bileğin altında ezilirler. Nasıl olsa milletin olup bitenden haberi yok ya o yüzden. Nasıl olsa Millet dizi film seyrediyor ya o yüzden. Nasıl olsa Millet Survivor seyrediyor ya o yüzden. Böyle uyuyan Millet olduktan sonra bunlar daha çok iktidarda kalırlar.18.12.2015
