DURUMDAN VAZİFE ÇIKARMAK
ABD Suriye’yi talan edebilmek için ilk etapta bu ülkeye terörist ihraç etti. Onları oluşturmuş olduğu kamplarda eğitti. Silah ve mühimmat desteği sağladı. Sonrasında da onları Suriye’ye gönderdi. Haliyle bu örgütler Suriye’de palazlandılar. Meşru Suriye Devleti’ne karşı mücadele ederlerken büyüdüler. Kendi örgütlerini kurdular. Sonrasında da Suriye ve Irak’ta birçok bölgeyi ele geçirerek devlet kurduklarını açıkladılar. Kurdukları devletin adına da Irak İslam Şam Devleti ( IŞİD ) adını verdiler. İşin birinci bölümü budur.
İkinci bölümü ise devlet kurduk diyen bu terör örgütüne karşı operasyon yapmaya başladılar. ABD kendi elleri ile kurmuş olduğu bu terör örgütüne karşı da Suriye Demokratik Güçleri adını verdiği bir başka terör örgütünü oluşturdu. Bu terör örgütüne IŞİD ile mücadele etmesini istedi. IŞİD’den alınan toprak parçalarını da bu örgüte verdi. ABD kendi elleri ile kurduğu bir terör örgütünü yine kendi elleri ile kurmuş olduğu bir başka terör örgütüne temizletiyor. Anlayacağınız ortada bir plan var ve bu plan sinsice uygulanıyor. Bu planın adı da Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’dir. Ve bu plan ile ikinci bir İsrail Devleti kuruluyor. İkinci İsrail Devleti kurulurken de bölgenin yeraltında bulunan zengin maden ve petrol yataklarına el konuluyor. Bu projenin asıl amaçlarından birisi de budur.
Peki, bu arada AKP iktidarı ne yapıyor biliyor musunuz? AKP iktidarı da ABD’nin yapmakta olduğu projenin bir benzerini yapıyor. Bunun adı ise FETÖ ile mücadeledir ancak AKP’nin şu an yapmakta olduğu icraatlar FETÖ ile mücadeleyi aştı. AKP görünürde FETÖ ile mücadele ediyor ama asıl mücadeleyi muhaliflere karşı yapıyor. FETÖ ile mücadele ise şu an sekteye uğramış durumda. Hatta basına yansıyan haberlere göre AKP milletvekili Şamil Tayyar ‘’FETÖ tutukluları milyonlar karşılığında serbest kalıyorlar’’ diyor. ‘’FETÖ borsası var’’ diyor. Bu iddiayı muhalefet partileri dile getirmiş olsaydılar AKP Genel Başkanı Erdoğan söylenmedik laf bırakmazdı. Fakat bu iddiaları AKP Milletvekili Şamil Tayyar bizzat katıldığı televizyon programında söyledi. Hal böyle olunca insanın aklına pek tabi ki FETÖ ile mücadele yapılmadığı geliyor. Yoksa bu durumdan başka bir anlam çıkmaz.
ABD, IŞİD ile mücadele kapsamında PYD’ye Suriye’de ne kadar alan açmaya çalışıyorsa AKP iktidarı da FETÖ ile mücadele kapsamında muhalifler ile mücadele ediyor. Kendisi gibi düşünmeyenleri ötekileştiriyor. Toplumun genleri ile oynuyor. Hatta AKP muhaliflere karşı yaptığı mücadele kapsamında geçmişte FETÖ’nün açmış olduğu davaları kullanıyor. Örneğin 28 Şubat Davası FETÖ’nün açmış olduğu bir davadır. Bu dava kaldığı yerden devam ediyor. Keza yine Ergenekon ve Balyoz Davaları da öyledir. İnsan gelişen olayları gördükçe ister istemez ABD / FETÖ işbirliği ile ülkenin aydınlarını, yazarlarını, sanatçılarını sindirme girişiminin devam ettiğine kanaat getiriyor. Yoksa şu an AKP iktidarının FETÖ ile mücadeleyi muhaliflerle mücadeleye dönüştürmesini başka türlü açıklamak mümkün değildir.
Gerek ABD’nin, gerekse AKP’nin şu an sürdürdükleri siyasete durumdan vazife çıkarmak denir. Yoksa ABD isterse IŞİD’i bir günde yok edebilir ancak IŞİD’i yok etmek ABD’nin işine gelmiyor. Çünkü ABD PYD’ye başka türlü toprak sağlayamaz. AKP’nin sürdürmekte olduğu politikanın da ABD’nin sürdürdüğü politikadan geri kalan bir tarafı yok. AKP’de FETÖ ile mücadele kapsamında muhalifleri temizliyor. OHAL kapsamında çıkarmış olduğu yasalarla 2019 seçimlerine hazırlanıyor.
Durumdan vazife çıkarmak böyle bir şeydir. Yapmak istediğinizi yasal yollarla yapamıyorsanız bir terör örgütü icat ediyorsunuz. Zaten bu terör örgütü eskiden beri var ama o zamanlarda yağan yağmurlarda beraber ıslanıldığınız için terör örgütü olarak adlandıramıyorsunuz. Fakat ne zaman durumdan vazife çıkarmak şart olduysa bu terör örgütü ile mücadeleye başlıyorsunuz. Yoksa bu durum başka türlü izah edilemez.03.04.2018
