DARAĞACINDA ÜÇ FİDAN
Bugün, Deniz Gezmiş’i, Hüseyin İnan’ı ve Yusuf Aslan’ı, idam edilişlerinin 42.yıldönümünde saygıyla anıyoruz. Kolay değil elbet 3 devrimci genci kaybetmek. Yaşamlarını ülkenin bağımsızlığına adayan bu üç fidanı unutmak mümkün mü? Yaşıtları gibi onlarında hayalleri ve umutları yok muydu? Doya doya yaşayabilecekleri bir gelecekleri yok muydu? Elbette vardı. Ancak onlar daha genç yaşlarında olmalarına rağmen kendilerini ülkenin geleceğine ve bağımsızlığına adadılar. Amerikan Emperyalizmi ile mücadele etmeye adadılar. Gelecek nesillere tam bağımsız bir ülke bırakmaya adadılar. Bütün suçları da buydu zaten. Ancak o dönemin zihniyeti de bugün olduğu gibi, Denizleri, Hüseyinleri ve Yusufları anlamak istemediler. Anlamayı bir tarafa bırakın, geçmiş dönemlerin intikamını almanın peşinde oldular.
Bugün yaşamlarını ülkenin geleceğine adayan kaç kişi tanıyoruz? Kolay mıdır genç yaşta, yaşamın doruğunda hayata veda etmek? Yaşamın güzelliklerine doyamadan gitmek? Ancak onlar ülkelerini düşünmekten kendi özel yaşamlarına bile vakit ayıramadılar. Tek umutları ve istekleri sahiplenmiş oldukları davanın amacına ulaşmasıydı. Emperyalizmin ülkemizden defolup gitmesiydi. Kendilerinden sonra gelen kuşakların savaşsız ve sömürüsüz bir düzende yaşamalarıydı. Halkaların barış içinde yaşamalarıydı. Ancak olmadı. O dönemlerde de ülkemizi boyunduruğu altına alan Amerikan Emperyalizmi, onların yaşam haklarını da ellerinden aldı.
Günümüzde de ‘’Türk Milleti’ni ayaklar altına alan bir zihniyet var. Bu zihniyetin Denizleri idam edenlerden bir farkı var mıdır? Kendi ordusunu dağıtan bu anlayış, ülkenin geleceğini düşünebilir mi? Ülkenin ekonomik ve siyasal anlamda bağımsızlığını sürdürebilir mi? Bugün, ülkemizi maalesef Amerikan Emperyalizmine esir düşmüş, yenik düşmüş bir iktidar yönetiyor. Hem de on iki yıldır aralıksız olarak. Ülkemizi yöneten böyle bir zihniyetten elbette ülkenin bölünmez bütünlüğünü savunmasını bekleyemeyiz. Lozan ile sınırları çizilmiş olan vatan topraklarını savunmasını bekleyemeyiz. Komşularımız ile beraber Amerikan Emperyalizmine karşı mücadele vermesini hiç bekleyemeyiz. Bugün ülkemizi yönetmekte olan zihniyetin Denizleri, Hüseyinleri ve Yusufları idam eden zihniyetten hiç bir farkı yoktur. Düşünce yapıları aynıdır. Kafa yapıları aynıdır. Denizlerin zamanında idam vardı, şimdi ise tutsaklık ve esaret var. Uzun tutukluk süreleri var. Yurtsever aydınlardan ve vatansever komutanlardan intikam alma hırsı var.
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamları bir intikamın eseridir. 17 Eylül 1961 yılında ülkelerine ihanet eden Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan idam edildiler. Bu idamdan tam on yıl sonra ise Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan idam edildiler. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamının Adnan Menderes ve arkadaşlarının idamından farkı, onların vatanın birliğini ve bütünlüğünü savunmalarıdır. Türk Milletinin tam bağımsız olmasını istemeleridir. Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın, Amerikan Emperyalizmine karşı vermiş oldukları onurlu mücadele asla unutulmayacak. Bu memleket elbet bir gün ekonomik ve siyasal olarak tam bağımsız olacak. İşte o zaman Denizlerin haklı mücadelesi amacına ulaşmış olacak. 06.05.2014
SAİT BALCI
