COVİD 19’LA MÜCADELE SÜRECİ BAŞARIYLA YÖNETİLEMEDİ
Covid 19 küresel salgınının ülkemizde göründüğü 11.03.2020’den bu yana bu salgın ile top yekûn mücadele ediyoruz. Mücadele ediyoruz ama gerekli tedbirler maalesef zamanında alınmadı. Sonraki aşamalarda da yeterli oranda mücadele edilemedi. Sağlık Bakanının elinden gelen çabayı gösterdiğini görebiliyorum ama diğer bakanlıklar aynı çabayı göstermediler. Hatta karar alıcı bakanlıklar bu konuda gerekli hassasiyeti göstermediler. Yani bu salgın ile mücadele oluruna bırakıldı. İktidar partisinin gündeminde de artık bu salgın ile ilgili yoğunlaşma yok. Sanki normal günlerdeymişiz gibi yaşıyoruz.
Konuyu biraz daha açayım. İlk olarak Sağlık Bakanlığı’nın hazırlamış olduğu bir rapordan bahsedeceğim. Sağlık Bakanlığı, Aralık 2019’da ‘’ Pandemik İngluenza Ulusal Hazırlık Planı’’ adı altında bir rapor hazırlamış. Bu rapor Sağlık Bakanlığı’nın sitesinde duruyor. Merak edenler, https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/bulasicihastaliklar-haberler/ulusal-pandemi-hazirlik-plani.html adlı web sayfasını ziyaret edebilirler. Bu rapor 2019 yılının Aralık ayında tamamlandığına göre demek ki bu salgın ile ilgili çok daha önceden bir çalışma yapılmış. Bu salgın ile ilgili bir duyum alınmamış olsaydı böyle bir çalışmanın yapılması da söz konusu olamazdı. Öyle değil mi? Peki, ülkeyi yönetenler bu salgın ile ilgili bir çalışma yaparlarken raporun Aralık ayında tamamlanmasından sonra hangi önlemleri almışlardır? Bunu bilen var mı? İktidar partisi bu salgının ülkemizde 11 Mart tarihinde görünmesinden itibaren ancak gerekli önlemleri almaya başladı. Yani raporun hazırlanmasından itibaren 2 ay 11 gün geçtikten sonra. Peki, bu süreçte neden gerekli tedbirler alınmadı? Bu süreçte yurt dışından gelecek uçuşlar ertelenemez miydi? Hacca gidişler ertelenemez miydi? AVM’ler kapatılamaz mıydı? Suriye sınırı dahil tüm sınırlar kapatılamaz mıydı? Kapalı alanlarda düzenlenen toplantı ve konferanslar ertelenemez miydi?
Koronavirüs salgını ile ilgili gerekli önlemlerin zamanında alınmamasından dolayı şu an 5.300 vatandaşımızı kaybettik. Salgın halen daha devam ediyor. Bundan sonra kaç vatandaşımızı daha kaybedeceğimiz belli değil. Burada akıllara ‘’bütün dünya ülkeleri alınması gereken tedbirleri aldılar da sadece biz mi almadık’’, sorusu akla gelebilir. Dünya ülkelerinin bu salgın ile ilgili gerekli tedbirleri almaması, bizim de aynı duyarsızlığı göstermemizi gerektirmez. Eğer ülkemiz bu salgın ile ilgili gerekli tedbirleri zamanında almış olsaydı şu anda en güvenilir ülkeler içinde olurduk. Ekonomimiz durma noktasına gelmezdi. Piyasa canlılığını devam ettirirdi. Böylelikle ülkemiz bu salgını çok çabuk atlatırdı. Oysaki şu an bu salgının ne zaman biteceğine dair hiçbir belirti yok. Üstüne üstlük ikinci dalgadan bahsediliyor.
Bu küresel salgın ile ilgili zamanında alınması gereken tedbirlerden de vazgeçtim. Peki, bu salgının ülkemizde görünmesinden bugüne kadar alınması gereken tedbirler harfi harfine uygulandı mı? Ülkemizde halen salgına yakalanan günlük sayı binlerin üzerinde seyrediyor ise hiç kimse kusura bakmasın ama Koronavirüs salgını ile ilgili mücadele de başarılı sayılamayız. ABD, Brezilya, Rusya, Hindistan gibi salgının kol gezdiği ülkelere oranla iyiyiz ama vaka sayımızın 209.962, ölüm sayısının 5.300 olmasından dolayı bu salgın ile mücadelede başarılı sayılamayız. Söz konusu ülkelerin vaka sayılarının yüksek olması o ülkelerin bu konuda çuvalladığı anlamına gelir. Evet, Sağlık Bakanı’nın gösterdiği çabayı görüyorum. Sağlık çalışanların verdiği emekler takdire şayandır. Ancak gerek Sağlık Bakanlığı’nın, gerekse Bilim Kurulu’nun tavsiyelerine uyulmadı. Örneğin Bilim Kurulu’nda yer alan bazı üyeler AVM’lerin açılmasının erken olduğuna yönelik açıklama yaptılar. O zaman insanın aklına Bilim Kurulu Üyelerinin tavsiyelerine uyulmayacak ise bu Bilim Kurulunun neden oluşturulduğu sorusu geliyor. Bilim Kurulu göstermelik olarak toplanıyorsa bu durumun kime ne faydası vardır? Yoksa, Bilim Kurulu bu salgın ile mücadele edildiği izlenimini vermek için mi kuruldu?
Çin, salgının ortaya çıkmasından sonra Wuhan şehrine tam karantina uyguladı. Bu şehir şimdilerde en sağlıklı şehirlerin içinde gösteriliyor. Biz de aynı karantinayı ülkemizde uygulayabilirdik. Aç, kapa yapmaktansa salgının görüldüğünden itibaren en az bir ay tam karantina uygulayabilirdik. Eğer böyle yapmış olsaydık şimdi her şey yoluna girmeye başlayabilirdi. Ancak yapmadık. Diğer ülkeler normalleşmeye geçiyor diye biz de bu modaya uyduk. Normalleşmeye erken geçmemizde daralan ekonominin de büyük payı var elbette. Ancak her şeye rağmen salgının beli kırılmadan normalleşmeye geçmemeliydik. Şimdi hem ekonomi zorda, hem de salgın halen daha bütün hızıyla devam ediyor. Yani Koronavirüs salgını ile mücadele süreci maalesef başarıyla yönetilemedi. 10.07.2020
