ÇOK AMAÇLI TEZKERE
Anayasa’nın 92.maddesine göre hudut, şümul, miktar ve zamanı hükümet tarafından daha sonra belirlenecek şekilde TSK’nın yurtdışına gönderilmesi ve yabancı askerlerin de ülkemizde bulundurulmasına yönelik hükümet tezkeresi dün Türkiye Büyük Millet Meclisinde AKP ile MHP’nin oyları ile 1 yıllığına kabul edildi. Hatırlayacağınız üzere hükümet bundan önce de Suriye’ye girme hayalleri için bir tezkere çıkarmıştı. Söz konusu bu tezkereyi de MHP desteklemişti. MHP yine aynı şekilde dünkü tezkereye de destek verdi. MHP’ye savaş tezkerelerine verdiği destekten dolayı hükümetin tezkere ortağı da diyebiliriz. Hükümetin Meclis’ten çıkarmış olduğu tezkereyi ne yapmak istediğini üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliriz fakat MHP’nin ne yapmak istediğini anlamak mümkün değil. Aslında hükümet Meclis’ten geçirmiş olduğu savaş tezkeresinde ne yapmak istediğini açıkça yazmış olsaydı, belki de bu tezkereyi MHP içinde bir kaç partili imzalamayabilirdi. Fakat hükümet böyle bir oldubittiye eskiden olduğu gibi kurban gitmemek için tezkerenin içeriğini saklama gereği hissetti. MHP’ de bu yemi yine yedi. MHP’de zaten eskiden beri oldum olası böyle bir savaş tezkeresi sevgisi vardır. Savaş çığırtkanlığı hangi sorunları çözecekse…
Peki, meclisten geçen bu tezkere ne anlama geliyor? Ben söyleyeyim. Hükümet aslında ‘’IŞİD ile mücadele’’ adı altında meclise sevk ettiği bu tezkere ile Suriye topraklarına girmenin önünü açmış oldu. Zaten öteden beri Suriye’ye girmek istiyordu ya, işte şimdi bu yüzden bu isteğini yenilemiş oldu. Aynı zaman da bu tezkere ile yabancı askerlerin ülkemize girişleri de kabul edilmiş oldu. Yabancı askerler diyorum ama ülkemize IŞİD teröründen dolayı yabancı askerlerin gelmesi uzak bir olasılık olarak görülse de, yine de hükümet kendini garanti altına almak istediği anlaşılıyor. Yabancı asker kelimesinden bölge üzerinde IŞİD’e karşı mücadele eden koalisyon güçlerinin askerleri denilmek istenmiş ama şu anda böyle bir durum yok. Şu ana dek ABD IŞİD’ı gerek Irak’ta, gerekse Suriye’de hep havadan bombaladı. ABD’nin ve diğer koalisyon güçlerinin IŞİD’e karşı karadan bir hareket yapmayacağı ise öteden beri biliniyor. Bu durumda tezkerede yer alan, yabancı asker bulundurma iznini kimin kullanacağı pek belli değil. Bölge üzerinde henüz bir kara harekâtı da düzenlenmediğine göre bu durumda hükümet, IŞİD’e karşı mücadele edecek olan diğer cihatçı militanları kastetmiş olmasın?
Hükümet kanadı çıkarmış olduğu bu tezkere ile baştan da söylediğim gibi asıl hedefinin Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat olduğunu ortaya koydu. Bu durum zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemlerine baktığımız zaman gayet iyi anlaşılıyordu. Bu tezkere bizim açımızdan Esat’ı da kapsadığı belli de, acaba ABD bu aşamada bu plana nasıl bakıyor? Asıl önemli olan da bu zaten. ABD, Esat sorununu Rusya ile diplomatik yollardan çözülmesi konusunda anlaşmış olmasına rağmen Erdoğan’ın isteği üzerine şimdi bu planından vazgeçer mi? IŞİD ile mücadele ederken bombaların yönünü Esat’a çevirir mi? Şimdilik bu olasılık zayıf görünüyor. Zira ABD artık eskisi gibi pek fazla hayal peşinde koşmuyor. En azından bizim muhteşem ikilinin ardından Suriye bataklığına saplanacak kadar saf değil. Ancak ABD’nin ileriki planlarında Esat’ı koltuğundan uzaklaştırma planları elbette var. Fakat bu planı şimdilik devreye almış değil. Bizimkiler de ne olur ne olmaz diyerekten şimdiden böylesine geniş bir tezkere çıkardılar. Ben de bu tezkereye bu yüzden ‘’Çok amaçlı tezkere ‘’adını verdim. İleriki günlerde Meclisten geçen bu tezkerenin ne getirip ne götüreceğini daha net olarak göreceğiz. Bugünlük te bu kadar diyorum. Bayramınızı yürekten kutluyorum. Bayram sonrası tekrar görüşmek üzere hoşçakalın.03.10.2014
SAİT BALCI