CHP’NİN 91. KURULUŞ YILDÖNÜMÜNÜ KUTLARKEN
Bugün Cumhuriyet Halk Partisinin 91. kuruluş yıldönümü. Cumhuriyet Halk partisi aynı zamanda geçen hafta sonu Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Kılıçdaroğlu ile Bahçeli’nin ortak çatı adayı olan Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kaybetmesinden sonra 18. Olağanüstü seçim kurultayını yaptı. Yapılmış olan bu seçimi, gelecek yıl yapılacak olan Milletvekili Genel Seçimlerinde vekil olmak isteyen milletvekilleri ile delegelerin oyunu alan Kılıçdaroğlu kazandı. Böylelikle Kılıçdaroğlu, 30 Mart Yerel Seçimlerini kaybetmesinin ardından 10 Ağustos’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de kaybetmesine rağmen yine Cumhuriyet Halk partisine Genel Başkan seçildi. Demek ki, Cumhuriyet Halk Partisinde seçim kazanmaya gerek yokmuş. Delege nasıl olsa oy veriyor. İktidar olup ta sorumluluk almaya ne lüzum var. Muhalefet partisi olarak Meclise girmeniz zaten yetiyor. Yoksa memleketin Cumhuriyet Halk Partisinin iktidarına ihtiyacı olduğu Kılıçdaroğlu’nun umurunda mı? ‘’Ekmek elden, su gölden’’, yaşayıp gidiyorlar işte. Oh ne ala memleket. Milletvekili maaşları da düzenli olarak geliyor. Küresel güçlerin ve Öcalan’ın isteği olan açılıma destek vermek de ihmal edilmiyor. Memleketin sorunları PKK’nın yasalaşmasından daha önemli olacak değil ya. Ayrıca iktidar olmaya da gerek yok zaten. Nasıl olsa memleket de bir iktidar partisi var. Ona alternatif olmaya ne gerek var?
Cumhuriyet Halk Partisinin 91. kuruluş yıldönümü bugün maalesef, seçim yenilgileri ile Cumhuriyet Halk Partisinin temel ilkelerinde yaşanan kopmalar ile kutlanıyor. Bu tablodan utanan sıkılan var mıdır derseniz, hiç sanmam derim. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kazananı biziz diyen zihniyetten başka ne beklenir? Seçim kazanmayı aklının ucundan bile geçirmeyen bu irade şimdi Cumhuriyet Halk partisinin 91.kuruluş yıldönümünü kutluyor. Peki, hangi yüzle? Cumhuriyet Halk Partisini iktidara taşıyamayanların partiyi temsil etme hakları var mıdır? Seçim kaybetmeyi alışkanlık haline getirenlerin Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğunda oturmaya hakları var mıdır? Bu sorunun yanıtını muhatapları muhakkak vermeli. Yoksa bir gün bu gidişle Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinin marjinal bir partiye dönüşmüş olduğunu görüveririz. Ne kadar üzücü bir durum değil mi? Zaten gidişat da bunu gösteriyor. Seçim yenilgisinden rahatsız olmayan bir zihniyetten iktidar beklentisi içinde olmak zaten mümkün değil. Bu acı tabloyu göre göre sessiz kalmak ise Cumhuriyet Halk Partisine yapılacak en büyük ihanettir.
Partinin 91.kuruluş yıldönümünü kutladığımız bugün maalesef birçok olumsuz gelişmeleri de bir arada yaşıyoruz. Örneğin siyaset yapacak bir parti bulamayan Mehmet Bekaroğlu’nun imdadına yine biz yetişiyoruz. Hem de kadınlara pozitif ayrımcılık için ayırmış olduğumuz kontenjandan parti meclisine taşıyoruz. Hangi akla hizmetse bu işi de tereyağından kıl çeker gibi başarıyoruz. Seçmen tabakası da zaten Mehmet Bekaroğlu’nu bekliyordu. Cumhurbaşkanı adayı olan Ekmeleddin İhsanoğlu, Cumhuriyet Halk Partisine nasıl bir ivme kazandırmışsa eminim Mehmet Bekaroğlu’da aynı ivmeyi kazandıracak. Böylelikle Kılıçdaroğlu’nun da artık başı göğe erer.
Cumhuriyet Halk Partisinin 91.kuruluş yıldönümünü kutlarken, ‘’Laiklik tehlikedir diyemem’’ diyen bir genel başkana sahip olduğumuz için ne kadar övünsek azdır. İktidar partisinin PKK ile yürütmekte olduğu açılım politikalarına destek veren bir Genel Başkan’a sahip olduğumuz için ne kadar övünsek azdır. Türbanın Meclise girmesine, TC.’nin tabelalardan sökülmesine, andımızın kaldırılmasına sessiz kalan bir Genel Başkan’a sahip olduğumuz için ne kadar övünsek azdır. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu partinin hiçbir organının haberi olmadan Cumhurbaşkanı adayı ilan etmesinden dolayı ne kadar övünsek azdır. Yıllardan beri devletin içine sinmiş olan Cemaat ile el ele, kol kola olan bir Genel Başkan’a sahip olduğumuz için ne kadar övünsek azdır. Seçim kazanmayı bırakın, gelecek yıl yapılacak olan Milletvekili Genel Seçimlerinden ‘’Kayda değer bir oy düşüşü olursa, ben ancak o zaman giderim’’ diyen bir Genel Başkan’a sahip olduğumuz için ne kadar övünsek azdır. Kadın kotasına bile tecavüz eden bir Genel Başkan’a sahip olduğumuz için ne kadar övünsek azdır. Cumhuriyet Halk Partisinin geçmişinden rahatsız olan bir Genel Başkan’a sahip olduğumuz için ne kadar övünsek azdır. Cumhuriyet Halk Partisinin altı okunun yeniden yorumlanacağı pervasızlığını gösteren bir Genel Başkan’a sahip olduğumuz için ne kadar övünsek azdır. Cumhuriyetin ve Cumhuriyet Halk Partisinin kurucusu olan Ulu Öndere Atatürk diye hitap edemeyen bir Genel Başkan’a sahip olduğumuz için ne kadar övünsek azdır.
Cumhuriyet Halk Partisini böylesine başkalaştıracak bir Genel Başkan’ı kırk yıl arasak bulamazdık doğrusu. İyi ki varsın Kılıçdaroğlu. İyi ki Cumhuriyet Halk Partisine Genel Başkan oldun. Sayende seçim kazanmayı bile unuttuk. Sağ ol, var ol. Bize daha nice seçim yenilgileri yaşatman dileğiyle partimizin 91.yıldönümünü kutluyorum. 09.09.2014
SAİT BALCI
