Makaleler

CEMAAT NE KADAR PARALEL İSE İKTİDAR DA O KADAR PARALEL

sait-balci
Devlet Anayasa çerçevesi içinde yönetilir. İktidarı da muhalefeti de bu yasalara uymak zorundadır. Aksi taktirde ‘’Muz Cumhuriyetine’ ’döneriz. Gerçi şu an bulunduğumuz konum itibariyle Muz Cumhuriyetinden pek farklı bir yanımızın kaldığını da söyleyemem. Özellikle Gezi Parkı eylemlerinden bu yana demokrasimiz durmuş vaziyette. Hatta hemen hemen her gün ilerleme yerine gerileme kaydediyoruz. Bunun da örneklerini yaşıyoruz zaten. Hani Başbakan ne zaman demokratikleşme adına bir adım atmaya kalkmışsa bilin ki eskisinden daha geri gidiyoruz demektir. Hani ‘’Gelen gideni aratır’’ derler ya işte o hesap. Bu yüzden Başbakan’ın demokratikleşme adına hiç adım atmamasını adım atmasına tercih ederim. Bilmiyorum sizler de aynı fikirde misiniz?

Baştan da söylediğim gibi uygar ve medeni toplumlarda yürütmenin başında olan kişi her hâlükârda attığı tüm adımları Anayasa çerçevesi içinde atması gerekir. Eğer Anayasanın dışına çıktığınız anda meşrutiyetinizi kaybetmiş olursunuz. Başbakan da uzun bir süredir kendi yapılanması içinde yer alan Cemaate bu yaklaşım ile hitap ediyor. Sanki yürütmenin başında Cemaat varmış gibi. Başbakan, 12 Eylül Halk oylamasından sonra yeniden yapılanan HSYK’yı ve Emniyeti Cemaate teslim etmişti. Bu yüzden de şimdi bu mıntıkalarda temizlik yapıyor. Bu konuda ne kadar başarılı olabilir bilemiyorum ama ‘’Ne istediler de vermedik ‘’itirafından da anlaşılacağı üzere bugüne kadar iktidarı ortaklaşa paylaştıkları anlaşılıyor. Ta ki Oslo görüşmelerinin basına sızmasına kadar. O tarihten itibaren aralarına kara kedi girdi. Cemaat bugün olduğu gibi o zamanlarda da yurtsever aydınları dinledi. Bu dinlemeler ile Ergenekon ve Balyoz davalarının alt yapıları oluşturuldu. İşin gerçeğine baktığımız zaman Cemaat o zamanda paralel idi şimdi de paralel. Cemaat açısından değişen bir şey yok aslında. Ancak cemaat ’in yürüttüğü soruşturmalar ne zaman Başbakan’a dokunduysa, Cemaat Başbakan’a göre o saatten sonra ‘’paralel devlet’’ oldu.

Cemaati, dün olduğu gibi bugün de devlet içinde her istediğini yapabilir hale getiren de yine siyasi iktidardır. Bu yüzden Başbakan’ın bugün hiç öyle ağlamaya sızlamaya hakkı yok. Bugün Cemaat ’in yapmış olduğu her darbenin de bir sorumlusu siyasi iktidardır. Siyasi iktidarın da başı Başbakan’dır. Bu yüzden Cemaat ne kadar paralel ise siyasi iktidar da o kadar paraleldir. Eğer Başbakan iktidara geldiğinden bu yana Cemaatle işbirliği yapacağına mücadele etmiş olsaydı bugün belki daha inandırıcı olurdu. Ve bugün de ağlayıp sızlamasına gerek kalmazdı. Piyasalara kasetleri düşmezdi. Umut ederim ki AKP’ye oy veren seçmenler de bu durumları iyi analiz ederler. Geçmişte olduğu gibi bugünde körü körüne AKP’nin peşine takılıp gitmezler. Evlerde bulunan paraları, para kasalarını ve para sayma makinalarını iyi analiz ederler. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ülkeyi getirdiği durumu daha iyi görürler.

Şimdi siyasi iktidarın paralel yapısını da bir göz atalım. Bakalım sonuçta kim daha çok paralel yapıya sahip hep beraber görelim. Öncelikle Suriye’de Devlet Başkanı Beşar Esad’ı devirmek için mücadele eden eli kanlı terör örgütlerine tırlar dolusu silah ve mühimmatı Milli İstihbarat Teşkilatının güvenliğinde devletten gizlice siyasi iktidar gönderdiğine göre sizce asıl ’’ paralel Devlet’’ kimdir? Oslo’da dinlemeye takılan konuşmalara göre PKK ile müzakere eden Cemaat mı yoksa Siyasi iktidar mıdır? Yine İmralı Tutanaklarından da anlaşıldığına göre İmralı ile Anayasa çalışmalarını yapan Cemaat midir? Peki, Yolsuzluk ve Rüşvet operasyonlarında evlerinde para kasaları, paralar ve para sayma makinaları Cemaat ‘in hücrelerinde mi bulundu? Kırmızı Bülten ile aranmakta olan ve bütün mal varlığına el konulması yönünde karar bulunan Yasin El Kadı ile Cemaat mi yoksa siyasi iktidarın ileri gelenleri mi içli dışlı durumdadır? Yine eski Irak Cumhurbaşkanı ve İnterpol ile aranmakta olan Tarık Haşimi’yi ülkemizde saklayan ve gizleyen kimdir? Şimdi söyler misiniz asıl paralel Devlet kim? Buradan Cemaati aklamaya çalışmıyorum. Ancak Cemaate paralel yapı diyen bir anlayışın hiç de ondan geri kalan yanı olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Demem o ki, Cemaat ne kadar paralel ise iktidar da o kadar paraleldir. Al birini vur ötekine misali. 28.02.2014

SAİT BALCI

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title