BÖCEK SAVAŞLARI
Başbakanlık koruma görevlilerinin 24.09.2012 günü aniden sil baştan değiştirilmesi akıllarda birçok soru bırakmıştı. Hatırlanacağı üzere korumalar birbirlerine hiç çekinmeden silah bile çekmişlerdi. Bu ani baskının nedeni ise şimdilerde kamuoyunun gündemine yerleşen böceklerdi. Yani Başbakanlıkta böcek bulunmuştu. Bu şok üzerine Başbakan, tüm korumalarını sil baştan değiştirdi. Bu durum Başbakanlığın da gizli gizli dinlendiğini ortaya koydu. Yani devletin tüm kurumlarının yeniden yapılanmasına rağmen Başbakanlık binasının dinlenmesi akıllara zarar veriyor. Şimdiye değin dinleyenler ortaya çıkartılamadı ama açıkçası ben dinleyenlerin içerden olduğunu düşünüyorum. Yani siyasi iktidar ile içli dışlı olanlardan şüpheliyim. Yani Başbakan’ı dinleyenlerin yabancı olmadıklarını düşünüyorum.
Her şeyden evvel gerek basın üzerinden gerekse görsel medya üzerinden AKP ile Cemaat savaşlarının yaşandığını sağır sultan bile duydu. Bu iç savaşa kimi zaman, Zaman Gazetesinden Hüseyin Güllerce katıldı kimi zaman yine Zaman Gazetesinden Şahin Alpay katıldı. Keza yine Star Gazetesinden de siyasi iktidara eleştiriler geldi. Yaşanmakta olan bu iç çekişme elbette ki uzun bir süredir iktidar olmanın verdiği rahatlığın da etkisi yok sayılmaz. Hatta Başbakan’ın dershanelerin kapatılmasına yönelik söylemlerinde de bu iç savaşın kıvılcımlarını almıştık. Keza yine Başbakan’ın rahatsız olduğu günlerde sporda şiddet yasasının Meclisten geçtikten sonra Cumhurbaşkanı’nın vetosuna takılması da bu savaşın belirtilerindendi. Yine Anayasa Mahkemesinin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün tekrar seçilemeyeceğine dair çıkan yasayı iptal etmesi de ayrı bir konu. Yine daha geçenlerde Sayıştay Raporlarının Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine gelmesinin yolunu açan Anayasa Mahkemesi kararı da bu yaşanmakta olan iç savaşların göstergelerindendi. Yine Göktürk uydusuna Cumhurbaşkanı’nın protokolden çıkarılması da yaşanmakta olan iç çekişmeleri olduğu gibi ele veriyor zaten. Bu örnekleri çoğaltmak elbette mümkündür.
Burada konuyu biraz daha açacak olursak, Başbakanlık binasını dinleyenleri baştan da söylediğim gibi dışarda aramamak lazım. Bu dinleyenler her kim iseler Başbakanlık binasına sessiz sedasız çok iyi sızmışlar. Daha doğrusu rahatlıkla girip çıktıkları Başbakanlık binasına dinleme cihazları yerleştirmişler. Hiç kuşkusuz savcılık dinlemeyi yapanları ortaya çıkaracaktır. Savcılık makamı, dinleyenleri ortaya çıkarmasına çıkaracaklardır ama Başbakanlığın kimler tarafından dinlendiği kamuoyundan gizleyeceklerdir.
Bu böcekleri ortaya çıkarmadan önce aydınlatılması gereken başka konular daha var aslında. Örneğin, Oslo görüşmelerini kimlerin basına sızdırdığı daha halen ortaya çıkarılmadı. Belki de çıkarıldı da kamuoyundan saklandı. Her ne ise bana göre Oslo görüşmelerini kimler basına sızdırmışlarsa Başbakanlık binasını da onlar dinlemiş olabilirler. Zaten o görüşmeleri basına sızdırılması Başbakan’a bir uyarı niteliğindeydi. Elbette Başbakan sinyali aldı. Ancak halen daha AKP Koalisyon hükümetinin ortakları Başbakan’dan daha tam olarak memnun olmuş değiller. İşte bu ortaklardan birisi Amerika Birleşik Devletleridir. İkincisi ise öteden beri iç çatışmanın taraflarından olan Cemaat ’tır. Üçüncü ortak ise daha yeni NATO çekincesini ortadan kaldırdığımız İsrail’dir. Şimdi her kim Başbakanlığı kimin dinlediğini bulmak istiyorsa işte bu iktidarın koalisyon ortaklarına bakmalıdır. Yoksa şu anda her türlü olasılığı göze alarak Başbakanlığı dinleyebilecek bir babayiğit düşünemiyorum. Hele hele kamuoyunda bu dinlemeleri aydınların yargılandığı sözde Ergenekon Terör Örgütünün işi olduğu izlemini yaymaya çalışıyorlar ya bu kadar hayalciliğe de pes diyorum yani.04.01.2013
SAİT BALCI
