BAŞBAKANLIK
Ülkemiz 4 Mayıs Çarşamba günü yeni bir güne daha merhaba dedi. Daha da doğrusu Padişahlığa giden yolda önemli bir engel daha aşıldı. Yoksa yarın çok geç olabilirdi. Milliyetçi Hareket Partisi halen hazır bu denli karışmışken yeniden erken seçime gitmek en isabetli karardı. Doğrusunu söylemek gerekirse ben Cumhurbaşkanımızı yapmış olduğu bu kritik hamleden dolayı tebrik ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız sayesinde çağ atlıyoruz. Hatta ülkemiz Sayın Cumhurbaşkanımız sayesinde şaha kalktı. Avrupa ülkeleri de bundan böyle ülkemizi nasıl bir Cumhurbaşkanının yönettiğini görecekler. Hatta görüşmek için sıraya girecekler. Bundan böyle Sayın Cumhurbaşkanımız onların ayağına gitmeyecek, onlar Cumhurbaşkanımızın ayağına gelecekler. Görüşmek için aylar öncesinden randevu alacaklar. Sayın Cumhurbaşkanımız uygun görürse ancak görüşebilecekler. Vize serbestîsi hakkında Avrupa ülkelerine ‘’Siz kendi yolunuza, biz kendi yolumuza’’ diye boşuna mı söyledi sanıyorsunuz.
Avrupa ülkelerine vize serbestisi ile ilgili adımı Başbakanlık görevi sona eren Davutoğlu atmıştı. Biliyorsunuz Suriye’deki iç kargaşadan kaçan Suriyelilere ülkemiz sınırlarını açma karşılığında biz de Avrupa ülkelerine vizesiz gitme hakkını elde etmiştik. Gerçi önümüze yine aşmamız gereken birkaç engel daha sürmüşlerdi ama olsundu. Bu da bir gelişmeydi. Avrupa Ülkelerine vize serbestliği girişimi sayesinde piyasalar olumlu tepki verirdi. Ülkemizin önü açılabilirdi. Bu da bize yeterdi. Ama olmadı. Sağlık olsun. Demek ki, Sayın Cumhurbaşkanımızın bildiği başka şeyler var. Öyle olmasaydı Davutoğlu’nun işine son verir miydi? Meseleye bir de bu açıdan bakmak lazım.
Artık bundan böyle halen daha Başbakanlık görevi devam eden Davutoğlu filan yok. Zaten şunun şurasında 22 Mayıs’a ne kaldı? Sayın Cumhurbaşkanımız şu an itibariyle Başbakanlık başvurularını değerlendirmeye başladı bile. Adaylar arasında Damat Ferit Paşa bile var. Ancak kulaklarıma gelen haberlere göre bu kritik süreçte ona görev verilmeyeceği yönünde bilgiler var. Damat Ferit Paşa’dan ilk etapta enerji sorununu rayına sokması bekleniyor. Rusya ve İran’dan aldığımız doğalgaza alternatif seçenekler bulması bekleniyor. Saray’ın yüksek elektrik faturalarını halletmesi bekleniyor. E tabi bu da önemli bir görev. Aynı zamanda Damat Ferit Paşa sürekli kabine de yer alarak olup bitenden Saray’ı bilgilendirme görevi de var. Kolay değil tabi. Koskoca Osmanlı’yı ayakta tutmak için fedakârlık etmek gerekiyor. Gerçi bu görev Damat Ferit Paşa’dan evvel Şehzade Bilal Paşa ile Şehzade Burak Paşa’nındı ama onlarda bu süreçte daha çok önemli görevlerde bulunuyorlar. Şehzade Bilal Paşa ülkenin gençliğinin eğitimini üstlenmiş durumda. Kurmuş olduğu TURGEV vasıtasıyla bu işleri idare ediyor. Şehzade Bilal Paşa aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda müfettişlik görevini de icra ediyor. Abisi Şehzade Burak Paşa gibi bilahare denizcilik işleri ile de ilgileniyor. Şehzade Burak Paşa ise kendisini tamamen denizcilik faaliyetlerine vermiş durumda. Olası bir İngiliz ve Yunan çıkartmalarına karşı oluşturmuş olduğu gemiciklerle ülkemizi savunması bekleniyor. Bu durumda Padişah Sonuncu Vahdettin Paşa’ya yardımcı olmak haliyle Damat Ferit Paşa’ya kalıyor.
Bu günlerde Başbakan olmak isteyen adayların başvurularının alınmaya başladığını söylemiştim. Şu an itibariyle Yıldırım Paşa ile Bekir Paşa ÖSYM’den başvuru evraklarını almış durumdalar. Her ihtimale karşı Damat Ferit Paşa’nın evrakını ÖSYM bizzat kendisi doldurarak Padişah efendilerimize sunması bekleniyor. Ancak dediğim gibi Padişah Sonuncu Vahdettin Paşa Damat Ferit Paşa’nın Başbakanlığına şimdilik sıcak bakmıyor. Çünkü önümüzde daha Suriye Seferi var. Bu sefer esnasında Damat Ferit Paşa’nın yıpranmasından çekiniliyor. Ne de olsa ailede devlet işleri ile ilgilenecek kala kala sadece Damat Ferit Paşa var. O da Suriye seferinde telef olursa Allah muhafaza Osmanlı’nın geleceği tehlikeye girer.
Biraz da Başbakanlık başvurusu yapan adaylarda aranacak özelliklere değineyim. Ne de olsa Osmanlı’nın geleceği söz konusu. Her şeyden önce bir defa Başbakan olacak adayların tam teşekküllü bir hastaneden sinirlerini aldırmaları gerekiyor. Toplumsal olaylar karşısında tepki vermeyen sakin bir kişiliğe sahip olmaları gerekiyor. Padişah efendilerimizin aradığı özelliklerden birisi de adayların İlkokul veya Ortaokul mezunu olmalarıdır. Lise veya Üniversite olan adayların hiç şansları olmadığını söyleyebilirim. Yüksek lisans mezunu adayların ise bu diyara hiç uğramamalarını tavsiye ederim. Aynı zamanda adaylar Arapça ve Osmanlıca haricinde bir başka dil bilmemeleri gerekiyor. Eğer yanlışlıkla İngilizce veya Fransızca biliyorlar ise başvuru evrakını teslim etmeden evvel mezun oldukları okuldan diplomalarına ‘’yabacı dil bilmiyor’’ ibaresini işletmeleri gerekiyor.
Başbakan olacak adayların dikkat etmesi gereken hususlardan bir tanesi de Paralel Paşa ile aralarına mesafe koymalarıdır. Çünkü Paralel Paşa ile Padişah efendilerimizin arası epey zamandır açık. Aman bu çok hassas bir konudur. Eğer adayların geçmiş zamanda Paralel paşa ile çekilmiş resimleri varsa derhal bu resimleri çektirdikleri fotoğraf stüdyosundan iptal ettirmeleri gerekiyor. Allah muhafaza yarından sonra ortaya böyle bir resim çıkarsa bırakın Başbakanlıktan olmayı aynı zamanda kendinizi Saray zindanlarında bile bulabilirsiniz. Ondan sonra alın başınıza belayı. Paralel Paşa’nın ekranlarına çıkmamak da Başbakan olmanın şartlarından birisidir. Başbakan olmanın diğer bir şartı da Ensar Vakfına ve Şehzade Bilal Paşa’nın TÜRGEV’ine bağışta bulunmaktan geçiyor. Ne kadar bağış o kadar köfte yani. Yapılan bağışın bir kopyasın başvuru evraklarının içinde konması gerektiğini hatırlatayım. Benden şimdilik bu kadar. Başbakan olacak adaylara şimdiden başarılar diliyorum.09.05.2016
