BARZANİ’NİN ZİYARETİ PYD / YPG’Yİ MEŞRULAŞTIRIR
Dün Barzani’nin Kürdistan bayrağı ile karşılanmasının Bahçeli açısından doğurduğu sonucu yazmıştım. Bugün ise bu karşılama töreninin ülke açısından doğuracağı sonucu yazacağım. Ancak öncelikle Barzani’nin karşılama töreninin bugün ülkeyi yönetenleri rahatsız etmediğini söyleyeyim. Daha da doğrusu bugün ülkeyi yönetenlerin yarın başımıza ne türde bir felaketin geleceğini düşünemediklerini söyleyeyim. Bu gelişmeler yarın aleyhimize döndüğü zaman da ülkeyi yönetenlerin ne diyeceklerini sanıyorum üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliyorsunuzdur.
Dönemin Başbakanı Erdoğan 2011 yılında Barzani’yi ziyaret etmişti. Bu ziyaretin gerçekleşmesi ile birlikte ülke olarak Kuzey Irak Bölgesel Yönetimini tanımış olduk. Sonrasında Barzani 2013 yılında ülkemizi ziyaret etti. Barzani 2015 yılında da ülkemizi ziyarete geldi. Barzani son olarak 27 Şubat günü resmi bir protokolle karşılandı. Havaalanında Kürdistan bayrağı çekildi. Doğal olarak bu ziyaret kamuoyunda eleştirildi. Eleştirilere yanıt veren Başbakan Binali Yıldırım ‘’ Irak Anayasasına göre Kuzey Kürdistan Bölgesel Yönetimi özerk bir yapıdır. Dünyada da bu şekilde tanınır’’ dedi. Irak Anayasasına göre bu ifade aslında gerçekleri yansıtmıyor. Ancak iktidar partisi açısından önemli olan bu değildi. Önemli olan konuyu kapatmaktı. Başbakan Binali Yıldırım da bunu yaptı. Barzani’nin bayrakla beraber karşılanmasına en büyük tepkiyi veren Bahçeli’de sesini kesti. Zaten Cumhurbaşkanı tarafından esir alınan Bahçeli’nin konuyu ileri bir safhaya götürmesi beklenemezdi. Uzun lafın kısası Bahçeli muhaliflere karşı beklenen tepkiyi verdi ve sustu.
Bayrak konusunun Barzani’yi ilgilendiren tarafı ise Bahçeli konusundan daha önemlidir. Dolayısıyla Barzani’nin ziyaret edilmesi, Barzani’nin ziyarete gelmesinin bir tek anlamı vardır. O da meşru Irak hükümeti yerine Kuzey Irak BölgeselYönetiminin tanınmasıdır. Bu durum aynı zamanda Suriye’de PYD / YPG güçlerinin de tanınması anlamına gelir. Çünkü IŞİD’in Kobani’yi işgal ettiği dönemlerde Peşmerge güçlerinin ülkemiz üzerinden Kobani’ye geçmelerine iktidar partisi izin vermişti. PYD / YPG eğer terörist ise o zamanda teröristti. Yoksa bu yapı da FETÖ gibi 15 Temmuz öncesi vatansever, 15 Temmuz sonrası terörist değildir. FETÖ AKP ile ortaklık yaptığından beri teröristtir. Hatta FETÖ AKP öncesinden beri terörist bir yapıdır. Dolayısıyla PYD / YPG’ de Kobani eylemleri öncesinden beri terörist bir yapıdır. AKP her ihtimalde her iki yapı ile ortaklık yapmıştır. Dolayısıyla AKP’nin şimdi PYD / YPG güçlerini terörist olarak yaftalamasının hiçbir önemi yoktur. Çünkü AKP’nin kendisi bu terörist yapılanmayı meşrulaştırdı.
Şimdi gelinen durumu bir hatırlayalım. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi durduk yerde oluşmadı değil mi? Bu yapılanma Büyük Ortadoğu Projesinin bir bölümüydü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’da bu projenin Eş Başkanıydı. Büyük Ortadoğu Projesinin amaçları arasında Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin oluşumu vardı. Bu yapı yıllar öncesinde meşrulaştırıldı. Şimdi sırada PYD / YPG’nin Suriye topraklarında ilan ettiği kantonları birleştirme çabası var. Bu çabayı ABD ve Batılı müttefik devletler destekliyor. Aynı zamanda bu kantonların birleşmesi Büyük Ortadoğu Projesinin de amaçları arasındadır. Öyle ya da böyle farklı bir gelişme olmaz ise bu kantonlar ileriki dönemlerde birleştirilme yoluna gidilecek. Sonuç olarak ortaya Suriye’de de bir bölgesel yönetim ortaya çıkacak.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi de bir zamanlar meşru olmayan bir yapılanmaydı. Ancak ABD ile batılı devletlerin bastırmasıyla bu oluşum meşru bir yapılanmaya döndü. Şimdi PYD / YPG’de bu yolda ilerliyor. Büyük Ortadoğu Projesi devam ediyor. ABD ile batılı devletler PYD / YPG’yi tanıyor. Onlara silah yardımında bulunuyor. Dolayısıyla Barzani’yi tanıyan AKP iktidarının yakın bir zamanda istese de istemese de bu bakış açısı ile PYD / YPG yapılanmasını da tanımak zorunda kalacak. O zaman söylem nasıl değişir bilemem. Ancak bildiğim bir şey var. O da batılı güçlerin meşru gördüğü yapıyı AKP iktidarı NATO üyesi olarak kaldığı müddetçe tanımak zorunda kalacağıdır. Barzani’nin PYD / YPG yapılanmasından bir farkı olmadığına göre AKP iktidarı ileriki günlerde bu yapılanmayı da kabullenmek zorunda kalacak. Sonuç olarak eğer bugün Barzani’yi tanırsanız, yarın da PYD / YPG’yi de tanımak zorunda kalırsınız. Olay bu kadar basittir.08.03.2017
