ASELSAN CİNAYETLERİ
UĞUR MUMCU’YU VE DEVRİM ŞEHİTLERİNİ UNUTMA!
DENİZ FENERİNİ UNUTTURMA!
SOMA VE ERMENEK MADEN KAZALARINI UNUTMA!
GEZİ PARKI EYLEMLERİNDE KAYBETTİĞİMİZ 6 ŞEHİDİMİZİ UNUTTURMA!
17– 25 ARALIK YOLSUZLUK VE RÜŞVET ÇARKINI UNUTMA!
KAÇAK SARAYI VE MALİYETİNİ UNUTTURMA!
PKK İLE MÜZAKERE MASASINA OTURANLARI UNUTMA!
VE GÜNDEM DEĞİŞTİRMELERİNE ASLA KANMA!
Aselsan, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından savunma ve haberleşme ihtiyaçlarını karşılamak için 1975 yılında kuruldu. Kurulduğundan bu yana da önemli başarılara imza attı. Bu nedenle de dünyanın 50 savunma kuruluşu arasına girmiş. Böyle bir durum ise ister istemez süper devletlerin tepkisine neden oluyor. Çünkü onlar kendi teknolojilerinden üstün bir savunma sanayisinin olmasını asla istemezler. Hele hele Ortadoğu’da hiç istemezler. Yoksa tek kutuplu bir dünyayı idare edemez hale gelirler. Buradan hangi devletten bahsettiğimi anlamış olmalısınız.
Şimdi diyeceksiniz ki, Aselsan cinayetlerinim ABD ile ne ilişkisi var? Ben de diyorum ki, çok ilişkisi var. Konuyu biraz daha açayım. ABD öteden beri Türk Silahlı Kuvvetlerini çökertmek için elinden geleni arkasına koymamıştı. Bu amacına da Balyoz Davası ile ulaşmıştı. Bu dava ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin muvazzaf ve emekli subayları susturularak Silivri zindanlarına atılmıştı. ABD işte bu sayede Büyük Ortadoğu Projesini hayata geçirebilmişti. Türk Silahlı Kuvvetlerinin susturulması ile birlikte PKK ile müzakerelere başlandı. Kuzey Irak Kürt Yönetimi yasallaştırıldı. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’ın devrilmesi için ülkemizde teröristler yetiştirilerek Suriye’ye sürüldü. ABD ve Batılı güçler Özgür Suriye Ordusunu desteklerken dönemin Başbakan’ı Erdoğan ise El Kaidenin Suriye kolu olan El Nusra’yı destekledi. El Nusra militanlarının ülkemiz üzerinden Suriye’ye geçişleri kolaylaştırdı. Amaç Beşar Esat iktidarını düşürmekti. Ancak olmadı. Rusya, İran ve Çin faktörü ABD’ye geri adım attırdı.
Büyük Ortadoğu Projesi için Türk Silahlı Kuvvetlerinin etkisizleştirilmesi ne kadar önemli ise Aselsan kuruluşunun etkisizleştirilmesi de bir o kadar önemlidir. Bu açıdan Aselsan olayı ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarsızlaştırılmasını aynı kategoride değerlendirmek gerekiyor. Çünkü amaç, her hâlükârda ABD’nin Ortadoğu’da kesintisiz söz sahibi olması üzerinedir. Bunun için ülkemizin de içinde bulunduğu Ortadoğu ülkeleri gerek istihbarat, gerekse askeri alanda çökertilmesi gerekiyordu. Etkisizleştirilmesi gerekiyordu. Ve bu amaç doğrultusunda Aselsan mühendislerine sessiz sedasız suikastlar düzenlendi ve ortadan kaldırıldı. Bazılarına da psikolojik baskı uygulanmak suretiyle intihara sürüklendiler. Şimdi diyeceksiniz ki bunun bir kanıtı var mı? Evet, ortada şimdilik bir kanıt yok ama olmadığına dair bir bulgu da yok. Esrarengiz bir şekilde işlenen bu cinayetler neden hep Aselsan’da işlendi sanıyorsunuz? Bu sorular aydınlanmadığı müddetçe ABD üzerindeki sis bulutları hiçbir zaman dağılmaz.
ABD, Sovyetler Birliği’nin dağılımı sürecinde Ortadoğu’dan elini neden hiç çekmedi sanıyorsunuz? Neden hep Ortadoğu? Çünkü Ortadoğu’da petrol var. Yer altında zengin maden yatakları var. Enerji var. ABD böyle bir yağlı kaymağı herhalde elinin tersi ile itecek hali yok. Gelecekte ihtiyaç duyacağı enerji kaynaklarını görmezden gelecek hali yok. Irak bir nevi şekillendi. Petrol yataklarına Kuzey Irak Kürt Yönetimi vasıtasıyla el konuldu. Sırada Suriye var. Sonrasında İran ve ülkemiz var. Bunun adımları da atılmış durumda. Yoksa ABD ne diye Türk Ordusunu çökertmeye çalışsın? Ne diye Aselsan mühendislerini ortadan kaldırmaya çalışsın? Burada asıl amaç, ABD’nin gelecekte ihtiyaç duyacağı enerji kaynaklarıdır. Bu enerji kaynaklarına konmanın da tek yolu, o ülkenin savunma sanayisinin güçlenmesine çaba sarf eden mühendisleri ortadan kaldırmaktır. O ülkenin ordusunu dağıtmaktır. Meseleye bu açıdan bakmak gerekir. Yoksa bu cinayetleri başka türlü izah edemezsiniz.
Yarın tekrar görüşmek üzere, hoşça kalın.