Academıa

ABD’NİN ORTADOĞU ÇIKMAZI

ABD’nin Ortadoğu’da emeline ulaşabilmesi için eskiden olduğu gibi yine Türkiye’yi hizaya çekmesine bağlıdır. Çünkü Türkiye hem Suriye’ye hem Irak’a hem de İran’a sınırdaştır. İşte bu sınırdaşlık Türkiye’nin şu an izlediği politika nedeniyle ABD açısından sorunludur.

ABD Türkiye’yi ne zaman hizaya soksa bugüne kadar bu hiza hep bozuldu. Hatırlanırsa Türk Ordusu Irak’ın işgali sırasında da hizadan çıkmıştı. Irak’ın işgaline aynı zamanda TBMM’den de onay çıkmamıştı. Bu sebeple ABD’nin Türkiye’yi elinde tutması zor hale geldi. Türkiye’nin Şanghay İş Birliği Örgütü toplantısına katılması da ABD açısından kabul edilebilir bir durum değildir. Çünkü sırada Suriye ile yeniden uzlaşma politikası var. Bu politika değişikliği bile başlı başına ABD’nin Ortadoğu politikalarını olumsuz yönde etkiliyor.

Peki, ABD bu aşmada Türkiye’yi yeniden hizasına çekebilir mi? Bugünün şartlarında bu olasılık oldukça güç görünüyor. ABD geçmişte Suriye politikasında Türkiye’ye destek vermiş olsaydı belki bugün Büyük Ortadoğu Projesi dahil Türkiye ABD’nin her istediğini yerine getiren bir ülke konumunda olacaktı. Ancak Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında ABD’nin amaçları yanında Türkiye’nin de bazı istekleri vardı. Bu isteklerin en önemlisi Suriye topraklarında güvenli bir bölgenin oluşumuydu. Türkiye oluşacak güvenli bölgede Suriye’den kaçan göçmenleri yerleştirecekti. Oluşacak güvenli bölge daha sonra da Suriye muhaliflerinin yeri yurdu olacaktı. ABD Türkiye’nin bu hamlesine izin vermedi. Ayrılık işte burada doğdu. Çünkü ABD Suriye’de hiçbir gücün etkin olmasını istemiyordu. Daha doğrusu ABD Suriye’de tek karar verici konumda olmak istiyordu. IŞID terör saçacak, desteklediği diğer bir terör örgütü PYD ise IŞİD’i bölgeden temizleyerek kendine alan açacaktı. ABD’nin bu planı diğer bölgelerde kısmen gerçekleşti ancak Suriye’nin kuzeyi Türk Ordusu tarafından yapılan askeri harekatlarla Türkiye’nin kontrolüne geçti.

Türk Ordusu, 22.02.2015 tarihinde Şah Fırat Harekâtını, 24.08.2016 tarihinde Fırat Kalkanı Harekâtını, 08.10.2017 tarihinde İdlib Harekâtını, 20.01.2018 tarihinde Zeytin Dalı Harekâtını, 09.10.2019 tarihinde Barış Pınarı Harekâtını ve en son olarak 27.02.2020 tarihinde de Bahar Kalkanı Harekâtını düzenleyerek Suriye’nin kuzeyini kısmen kontrol altına aldı. Türkiye bu askeri operasyonları ABD’nin itirazına rağmen gerçekleştirerek güvenli bölge oluşumunu bir nebze de olsa tamamladı. Bu askeri harekatlar ABD’nin elini zayıflatırken Türkiye’nin Suriye’de söz sahibi olmasını sağladı. Bu durum ABD açısından kabul edilebilir bir durum değildi.

Türkiye’nin ABD’nin hizasından çıkmasına neden olan diğer bir durum ise Rusya’dan S – 400 Füze Savunma Sistemi satın almış olmasıdır. ABD’nin Türkiye’ye uzun menzilli füze savunma sistemi vermemesi, Türkiye’yi önce Çin’e yöneltmiş daha sonra da Rusya’ya yöneltmişti. ABD bir taraftan Büyük Ortadoğu Projesini devam ettirirken diğer taraftan da hizadan çıkan Türkiye’yi cezalandırmaya çalışmıştı. Ancak ABD’nin uyguladığı bu taktik geri tepti. Çünkü iktidarda Çin ve Rusya ile her şart ve koşulda iş birliği yapabilecek bir siyasi iktidar vardı ve bu iktidar önceki iktidarlara benzemiyordu. ABD’nin en büyük yanlışı AKP’yi iyi analiz edememiş olmasıdır.

Büyük Ortadoğu Projesi’nin başarıya ulaşabilmesi için ABD açısından Suriye’nin dikensiz gül bahçesi olması gerekiyordu. Ancak ABD Türkiye’yi kontrol altında tutamayarak Suriye’nin parçalanma sürecini tamamlayamadı. Projesinin tamamlanması adına PYD hazırda bekletiliyor ve tonlarca silah yardımı ile destekleniyor ancak Suriye artık her geçen gün toparlanıyor. Arap devletlerinin Suriye’yi tanımaya başlamış olmaları bu durumun bir göstergesidir.

ABD’nin Suriye’de çıkmaza girmesine Rusya’da sebep oldu. Çünkü Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat Rusya’dan aldığı destek ile ayakta kalmayı başardı. Bunun yanında İran’ın da Suriye’nin yanında olması Suriye’nin parçalanmaya giden yolunu kesti. Böylelikle ABD Suriye’de tam olarak çıkmaza girdi.

ABD şimdi Suriye’deki çıkmazını Rusya’yı Ukrayna’da sıkıştırarak aşmaya çalışıyor. Bir taraftan Rusya’yı uluslararası kamuoyu önünde prestij kaybına uğraması için elinden geleni yapıyor, diğer taraftan da Rusya’ya yaptırımlar uyguluyor. Ukrayna’ya tonlarca silah yardımı yapıyor. Amaç, Rusya’yı Ukrayna’da esaslı bir yenilgiye uğratmak ve sonrasında Suriye’den çekilmesini sağlamaktır.

Avrupalı ülkeler bugüne değin ABD’ye yardım etmek için Rusya’ya olağanüstü yaptırımlar uyguladılar. Tabiri caizse ABD için kendilerini paraladılar. ABD’nin her istediğini yerine getirdiler. Ancak yapılan tüm baskılar Rusya’ya geri adım attıramadı. Rusya aksine şimdi Avrupalı ülkelere sevk etmekte olduğu doğal gazı keserek bu ülkelere göz dağı verdi. Dolayısıyla ileriki günlerde Avrupalı ülkelerin Ukrayna’ya vermiş olduğu destekler mecburiyetten kesilmek zorunda kalabilir.

,ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ni devam ettirebilmesi bugünün koşullarında artık çıkmaza girmiş durumdadır. Çünkü bu proje adına Rusya ile Türkiye’yi kontrol edemezseniz projeyi her şart ve koşulda devam ettiremezsiniz. Rusya’yı Ukrayna’da durduramazsanız Suriye’den çıkaramazsınız. Avrupalı ülkelerin doğalgaz ihtiyacını karşılayamazsanız onları eskiden olduğu gibi arkanızdan sürükleyip götüremezsiniz. Rusya’ya karşı Çin’i ve Hindistan’ı yanına çekemezseniz karşı cepheyi güçlendirirsiniz Sonuç itibarıyla ABD’nin bugünün koşullarında dünyaya tek başına hakim olabilmesi artık mümkün değildir.

Şangay İşbirliği Örgütü’nün geçen hafta Özbekistan’ın Semerkant kentinde 22. olağan zirvesi vardı. Zirve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in ev sahipliğinde başladı. Zirveye Rusya Devlet Başkanı Putin, Çin Devlet Başkanı Şİ Cinping, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadr Caparov, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Hindistan Başbakanı Narendra Modi katıldılar. Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, Moğalistan Cumhurbaşkanı Ukhnaa Khurelsukh, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi gözlemci ülkeler olarak katıldılar. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhammedov ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de davetli liderler olarak katıldılar. Zirvede İran tam üyeliğe kabul edildi ve savunma güvenlik alanında işbirliğinin yapılması benimsendi.

Dünya Avrupa ve Amerika kıtasından ibaret değildir. Şanghay İşbirliği Örgütü her geçen yıl daha da güçleniyor ve bu örgüte üye ülkeler ABD’nin tek kutuplu dünya özlemine itiraz ediyorlar. Şanghay İşbirliği Örgütü ülkelerinin ekonomik yapıları çok kısa bir zaman diliminde ABD’yi geçecek. Mali yönden güçlü değilseniz siyasi yönden de güçlü olamazsınız. Bu sebeple alarm çanları artık ABD için atıyor. 20.09.2022

https://www.academia.edu/86949885/ABD_NIN_ORTADOGU_CIKMAZI

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title