BugünMakaleler

MARDİN KRİTERLERİ

SAİT BALCIBaşbakan Ahmet Davutoğlu Mardin Artuklu Üniversitesinde açıkladığı 10 maddelik master planı ile Yeni Anayasa çalışmalarını resmen başlatmış oldu. Başbakan’ın açıkladığı maddeleri baktığımız zaman açıklanan bu maddelerin Başkanlık sistemi için yapılmış bir çalışma olduğu çok net bir şekilde belli oluyor. Zaten öteden beri Türk Milletini aldatmaya alışkın oldukları için her zamanki gibi yine vaatleri ön plana çıkardılar.

Bu sefer Yeni Anayasa kapsamında Başkanlık sistemine destek bulmak için milletin temsilcilerini kandırmaya çalışıyorlar. Yoksa amaç sadece Yeni Anayasa yapmak olmuş olsaydı, başta Cumhuriyet Halk Partisi olmak üzere diğer muhalefet partileri ile üç aşağı beş yukarı anlaşmış oldukları maddeleri yasalaştırmaya çalışırlardı. Şimdi bu yüzden de Yeni Anayasa turları atmaya gerek kalmazdı. Ancak Yeni Anayasayı çalışmalarının içine Erdoğan’ın dayattığı Başkanlık sistemini koydukları için muhalefet milletvekillerinden destek almaya ihtiyaçları var. Halen hazırda Cumhuriyet Halk Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi Başkanlık sistemine karşı çıkıyorlar. HDP’de ise durum biraz farklı. Onlar şimdilik özerklik talepleri karşılanmadığı için Başkanlık Sistemine karşı çıkıyorlarmış gibi görünüyorlar. Hal böyle olunca Erdoğan HDP Milletvekillerinden oy alabilmek için Davutoğlu’nu görevlendirdi. Davutoğlu ’da bölge seçmenleri üzerinden Milletvekillerini etkilemek için ‘’Mardin Kriterleri’’ adını verdikleri 10 maddeyi açıkladı. Bundan böyle Başkanlık sisteminin de içinde bulunduğu Yeni Anayasayı halkoyuna sunabilmek için ihtiyaç olan Milletvekili sayısına ulaşabilmek için ellerinden geleni yapacaklar. ’Mardin Kriterleri’’ de bu çalışmalardan bir tanesi.

İsterseniz şimdi açıklanan maddelere bir göz atalım. İlk evvel özgürlüklerden başlayalım. Sanki bugüne kadar ülkeyi kendileri yönetmemişler gibi şimdi insan odaklı devlet ‘ten bahsediyorlar. Onurlu bir düzenden bahsediyorlar. Tarihi koruyacaklarını söylüyorlar. Şeffaf iletişimden bahsediyorlar. Hani insan haklarına ve demokrasiye çok önem veriyorlar ya, o yüzden. Böylelikle bu açıklamalardan şimdiye değin demokrasiyi sağlıklı işletemediklerini de itiraf etmiş oluyorlar. Ülkeyi çıkmaz sokaklara sürüklediklerinden ders almışlar mıdır diye sorarsanız, hayır derim. Onlarda böyle bir özeleştiri ruhu olmuş olsaydı bugünlere zaten hiç gelmezdik. Zaten onların fıtratlarında böyle bir anlayış yoktur. Sıkıştıkları anda demokrasi sömürüsü yaparlar ama genlerinde bir gram hoşgörü ve insancıl duygu yoktur. Oy aldıkları milleti kandırmak vardır ama millete karşı dürüst olmak yoktur. Maalesef on dört yıldır böyle bir iktidar partisi tarafından yönetiliyoruz.

Kaldığım yerden devam edeyim. Davutoğlu ‘’Hendeklerden çıkın komisyona gelin’ ’diyor. Peki, Davutoğlu bu mesajı kime veriyor? Elbette hendekleri kazan PKK Terör Örgütüne veriyor. Peki, Davutoğlu güvenlik güçlerinin PKK Terör Örgütü ile mücadele ettiği bir dönemde ne demek istiyor? Ben sordum, ben yanıtlayayım. Davutoğlu PKK Terör Örgütünden Başkanlık sistemine destek almak için ‘’Gelin Açılım Süreci için tekrar masaya oturalım’’ diyor. Davutoğlu PKK Terör Örgütü ile tekrar masaya oturmak istediğini bundan daha iyi anlatamazdı herhalde. Peki, şimdi terör örgütü ile mücadele ederken şehit düşen güvenlik güçlerimizin durumları ne olacak? Onlar iktidar partisi terör örgütü ile tekrar masaya otursunlar diye mi şehit düştüler? Peki, bu çatışmalarda oğullarını şehit veren analar ve babalar ne olacak? Şehitlerimizin eşleri ve çocukları ne olacak? Onları düşünen var mı?

Davutoğlu göç edenlere yardım edeceklerini söylüyor. Bölgeyi yeniden imar edeceklerini söylüyor. Bu sözler iyi hoş güzel de, bölge PKK Terör Örgütünden daha temizlenmedi ki. Hendekler daha tam anlamıyla kapatılmadı ki. Bölge terör örgütünden temizlendiği anda tabi ki binalar tamir edilecek. Göç etmek zorunda kalan vatandaşlara yardım edilecek. Terör faaliyetlerinden dolayı zarar gören binaları tamir etmek devletin zaten asli görevlerinden birisidir. Ancak bölge terör örgütünden daha temizlenmeden masaya oturursanız yarından sonra terör örgütü eskiden olduğu gibi hendekleri kaldığı yerden kazmaya devam eder. Yollara mayınları döşemeye devam eder. Kandil ile yerleşim yerleri arasına tünel kazmaya devam eder. Yani bölge yine eski haline döner. Bu durumu bilmek için müneccim olmaya da gerek yok. Geçmişi hatırlamak yeter de artar bile.

Davutoğlu açıklamaların sonunda da diyor ki;’’ Tüm Ortadoğu’da kapsamlı, birleştirici bir ruh hareketi başlatıyoruz. Herkesi muhatap alacağız, ancak elinde silah olan hiç kimseyi muhatap almayacağız’’. Bu durumda insana ‘’Bugüne kadar elinde silah olanı mı dikkate aldın da bundan böyle silah olmayanı dikkate alacaksın’’ diye sorarlar. Eğer hal Davutoğlu’nun itiraf ettiği gibi bugüne kadar PKK Terör Örgütünü dikkate alınmışsa vay bu memleketin haline. Bir taraftan güvenlik güçleri ülkeyi PKK Terör Örgütünden temizlemek için varını yoğunu ortaya koysun, diğer taraftan da devlet PKK’yı muhatap alsın. Olacak şey mi bu? Bu anlayışla terör örgütü ile mücadele edilebilir mi? Bu anlayışla kardeşlik dönemi sağlanabilir mi? Bundan böyle PKK Terör Örgütü muhatap alınmayacak öylemi? Geçmiş olsun Davutoğlu! Bir taraftan eli silah tutan muhatap alınmayacak diyorsunuz ama öte taraftan da masaya oturalım diyorsunuz. PKK silah bırakarak masaya oturacak öyle mi? Bu anlayışla siz değil bir ülkeyi yönetmeyi, bir kabileyi bile yönetemezsiniz.08.02.2016

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title