YENİ ZAMLAR HAYIRLI OLSUN
Değerli okurlar, bugünlerde hazinenin tam takır olduğu bir dönemden geçiyoruz. Anlayacağınız AKP iktidarının hesapsızca yapmış olduğu harcamalar yüzünden yeni zamlarla tanışmaya başladık. Bir iki gündür yakıta olağanüstü zamlar yapıldı. Hatta motorin tarihinde ilk defa zam şampiyonu oldu. Görünüşe bakılırsa AKP iktidarı zamların ardından ilk etapta halktan gelecek tepkileri ölçecek. Eğer halktan ciddi anlamda bir tepki gelmez ise hiçbir şey olmamış gibi davranacak. Yok, eğer yapılan zamlar toplum nazarında bir tepkiye yol açarsa MTV zamlarında olduğu gibi Cumhurbaşkanı konuya el atacak ve yapılan zamların bir kısmını geri alacak. Ben AKP iktidarının bugüne kadar yapmış olduğu taktiklerden böyle bir yol izleneceğini tahmin ediyorum. Bu konuda yanılabilirim ama AKP iktidarının üç aşağı beş yukarı yapacağı başka bir hamle de yok. Anlayacağınız ekonomi ile birlikte onlar da köşeye sıkışmış durumdalar.
Geçenlerde Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin bu konularda yapmış olduğu bir açıklama vardı. Bakan Zeybekçi yapmış olduğu açıklama da “Benzin ve mazotla ilgili otomatik olarak kurulmuş olan bir sistem var, buna ne bakanlıklar karar veriyor ne hükümet karar veriyor ne de Enerji Bakanlığı karar veriyor. Gerek kur gerekse dünyadaki enerji fiyatlarıyla ilgili artış ne ise o doğrudan oraya yansıtılıyor. Otomatik olarak çalışan bir mekanizma var” dedi. Bakan Zeybekçi’nin yapmış olduğu açıklama ilk etapta doğru gibi gelebilir. Elbette dış piyasalarda oluşan dalgalanma yakıt fiyatlarını da oynatabilir. Ancak iktidarın yeterli birikimi var ise bu zamları yapmayabilir. Akaryakıttan almış olduğu yüksek vergiyi düşürerek bunun faturasını topluma yüklemeyebilir. Bu konuda iktidar partisinin elini tutan yok. Ancak devletin kasası vergi mükellefleri üzerinden alınan yüksek vergiye rağmen tam takır olmuş ise bu işte bir başarısızlık var demektir.
Eski dönmelerde iktidara gelen siyasi partiler de aralıklı olarak zam yaparlardı. Ekonomiyi böylelikle ayakta tutmaya çalışırlardı. Ancak bu konu o dönemlerde muhalefet partileri tarafından iyi kullanılırdı. Ancak şimdi geldiğimiz durum eskisinden çok farklı bir hale geldi. Çünkü bugün eskiden olduğu gibi iktidar partisine karşı ciddi anlamda muhalefet edecek bir siyasi parti yok. Toplumun umudu olabilecek bir siyasi lider yok. Ortalık tamamen iktidar partisine kalmış durumda. Acı olan da zaten budur. İktidar partisinin yıprandığı bir ortamda Ana Muhalefet Partisi’nin topluma umut olamamasıdır. Böyle bir ortamda iktidar partisi elbette istediği gibi at oynatır. İstediği zaman zam yapar, istediği zaman yapmış olduğu zammın bir kısmını geri alarak topluma bir nebze de olsa ‘’buna da şükür’’ dedirtir. İktidar partisinin son dönemlerdeki uygulamalarını gözünüzün önünden şöyle bir geçirin. Meydanın boşluğunu nasıl doldurduklarını göreceksiniz.
Şimdi size sormak isterim. Meydanı boş bırakan bu muhalefet partileri varken iktidar partisi istediği gibi at oynatmaz mı? Şu an seçim ortamı da yokken AKP iktidarı bu fırsatı sonuna kadar kullanmaz mı? Hele hele toplumun gündeminde şu an farklı konular varken AKP iktidarı bu durumu avantaja çevirmez mi? Siz 10 Kasım günü boşuna mı Atatürk’e sahip çıktılar sanıyorsunuz? Durduk yerde Atatürk’e sahip çıkmalarının en baştaki nedeni 2019 seçimlerine yaptıkları yatırımdır. İkinci bir nedeni de 10 Kasım gibi toplumun hassas olduğu bir konuya sahip çıkarak yapmış oldukları ve bundan sonra yapacakları zammın etkisini toplum nazarında azaltmaktır. Eğer siz yaptığınız zamlarla birlikte toplumun hassas olduğu konularda tepkisini çekecek adımlar atarsanız kontrolü kaybetmeye başlarsınız. Ancak bir taraftan zam yaparken diğer taraftan da toplumun hassas konularına sahip çıkarsanız çekeceğiniz tepkilerin bir kısmını hafifletmiş olursunuz. Bu yaklaşım insan psikolojisi ile ilgilidir.
Toplumun değer yargılarını kontrol etmek, gerektiğinde bu değerlere müdahale etmek ve yine gerektiğinde bu değerlere sahip çıkmak oldukça önemli bir konudur. Belki bana yine kızacaksınız ama AKP iktidarı bugüne kadar yapmış olduğu tüm hatalara rağmen ve ülkeyi yönetememesine rağmen halen daha iktidarda ise bunu toplumun nabzını çok iyi tutmasına borçludur .14.11.2017
