YARGIYA GEREKENLERİ SÖYLEYEMEZSİNİZ
Başbakan, BDP Milletvekillerinin PKK teröristleri ile buluşmasını değerlendirirken ‘’Biz yargıya gerekeni söyledik’’sözleri ile yargının bağımsız olmadığını tescillemiş oldu. Zaten Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulunun yeniden yapılandırılması yargının da ele geçirilmesi için değil miydi? Bu teşhisimize içimizdeki çok aydınlanmış insanlarımız o sıralar inanmamıştı. O aydınlarımız o sıralar ‘’yok yaa’’ tepkilerini vermişlerdi. Hiç unutmam halk oylaması öncesi bir alışveriş merkezinde rastlamış olduğum eski bir dostumla bu konuda görüş alışverişinde bulunmuştum. Dostum ısrarla siyasi iktidarın yargıyı ele geçiriyorlar teşhisime inanmak istememişti. Ne dedimse ne yaptımsa dostuma gerçeği anlatamamıştım. Sanıyorum bu dostumda yapılan halkoylamasına ‘’evet ‘’ dedi büyük bir olasılıkla. O zamandan sonra hiç karşılaşamadığım için yargının geldiği noktayı kendisine soramadım. Bir gün karşılaşacağımı umut ediyorum. Başbakan’ın ‘’Biz yargıya gerekeni söyledik’’ cümlesinin yer aldığı gazetenin sayfasını da kestim saklıyorum.
Konu BDP Milletvekillerinin PKK teröristleri ile buluşması da olsa eğer Ülkede demokrasi varsa siz yargıya gerekeni söyleyemezsiniz. Yargı bağımsız bir erk ise gereğini kendisi yapmalıdır. Ama durum maalesef öyle değil. Gerçi Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanı, Başbakan’ı bu sözünden dolayı eleştirdi ama gene de değişen bir sonuç yok. Başbakan’ın özür dileyeceği filan da yok. Gündem zaten oldukça yoğun olduğu için kısa bir zaman sonra söylem de unutulup gidiyor. Siyasi iktidar böyle durumlarda da farklı söylemlerle gündemi yine kendi lehine çevirmesini çok iyi biliyor. Başbakan’da sanki hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam edebiliyor. Seksenli ve doksanlı yıllar olsaydı Başbakanlık koltuğu sallanırdı. Şimdi maalesef o günlerde yapılan muhalefetten de eser kalmadı.
Şimdi Başbakan’a buradan sormak isterim,’’Madem yargıya müdahale ediyorsunuz o zaman niçin Ergenekon. Balyoz ve Oda Tv Davasının tutuklularının 3.Yargı paketinden yararlanacağı düşüncesi ile çıkarılan yasa konusunda neden yargıya gerekenleri söylemiyorsunuz? Milletvekili olmalarına rağmen BDP, MHP ve CHP Milletvekillerinin uzun tutukluluk sürelerinden dolayı yargıya neden gerekenleri söylemiyorsunuz? Mit Müsteşarı ve Mit personeli hakkında özel yasa çıkarıyorsunuz da neden tutuklu Milletvekilleri için özel yasa çıkarmıyorsunuz? Meclisin iradesine ipotek koyan yargıya neden müdahale etmiyorsunuz? Yoksa ‘’Bağımsız Yargıya’’ sadece iktidar Partisinin kendi çıkarları adına müdahale edebileceğine dair bir kanun maddesi mi vardır?
BDP Milletvekilleri de, PKK ile ilk defa kucaklaşmıyorlar. Bu görüntüler sadece basına yansımış halleridir. BDP Milletvekilleri kapalı kapılar ardında belki de sürekli görüşüyorlardır. Bu görüşmelerin içine Abdullah Öcalan’ın ziyaret edilmesini de koyabiliriz. Çözüm için adres olarak İmralı’yı adres göstermelerini koyabiliriz. Madem PKK’lılarla görüşmek ve kucaklaşmak suç ise o zaman Mit Müsteşarının Oslo’da hükümet adına masaya oturmasını nereye koyacağız? Aydınlık Gazetesinin haberine göre Milli İstihbarat Teşkilatının Bursa’daki misafirhanesinde Abdullah Öcalan’ın misafir edilmesini nereye koyacağız? Birinci açılım sürecinde PKK’lıların kırmızı halılarda karşılanmasını nereye koyacağız? Alalece çadır Mahkemeleri kurularak PKK’lıların serbest bırakılmasını nereye koyacağız? BDP’lilerin PKK’lılar la kucaklaşması suç ise siyasi iktidarın görüşmeleri yasal mıdır? Anayasamızda yoksa PKK’lılar ile siyasi iktidarın görüşebileceğine dair bir kanun maddesi mi vardır? Elbette ben buradan BDP Milletvekillerinin PKK’lılarla görüşmelerini onaylamıyorum. Ancak siyasi İktidar işine geldiği zaman devletin PKK’lılarla görüşebileceğini söylüyorsa BDP Milletvekilleri de pekâlâ PKK’lılarla görüşebilir. Burada siyasi iktidara düşen görev. terör örgütü ile müzakere yerine mücadele etmesidir. Ancak o zaman BDP Milletvekillerini eleştirebilirsiniz. Ama yine de bu durum BDP Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kalması için yargıya talimat verilmesini gerektirmez.14.09.2012
SAİT BALCI
