ORTA DOĞUDA YENİ ARAYIŞLAR
Orta doğu’ da işler yolunda gitmeyince başta ABD olmak üzere diğer savaş çığırtkanları pes etmişlerdi. Bölge ise şimdilik kendi haline bırakılmış durumda. Özellikle Suriye’ye eskiden olduğu gibi yapılan silah ve yardımlar El Kaide Militanları yüzünden kesilmiş durumda. Bölge Ülkeleri de 2.Cenevre Toplantısına kilitlenmiş durumdalar. Öteden beri Cenevre Barış Görüşmelerine katılma şartı olarak Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın gitmesini ön şart olarak ileri süren Özgür Suriye Ordusu da bu şartından vazgeçmiş durumda. Hatta Özgür Suriye Ordusu, El Kaide militanlarına karşı Suriye Ordusu ile işbirliği yapabileceklerinin sinyalini bile verdi. Başbakan’ın deyimi ile nereden nereye. Suriye topyekûn terörist istilasına uğradığı zaman Özgür Suriye Ordusu’nun böyle bir gün çağrı yapabileceğine inanır mıydınız? Atalarımız boşuna mı ‘’ Neyim demeyeceksin, ne olacağım diyeceksin ‘’ demişler.
Peki, Büyük Ortadoğu Projesinde ne oldu da taraflar şimdi birbirine düştü? Hani Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın düşmesi an meseleydi? Hani Suriye Halkı terörist denen muhaliflere destek veriyordu? Ne oldu? Suriye, Libya ve Tunus’a benzemez denmemiş miydi? Esad ülkesinde teröristlere pabuç bırakmaz denmemiş miydi? O zamanlar döndük dolaştık ama Esad’ı düşürememiştik. Savaş çıksın diye muhalif denen teröristlere Suriye topraklarından ülkemize top atışı bile yaptırdık ama kimse yemedi. TBMM’den olası Suriye Savaşı için hükümete yetki bile vermiştik. Ancak başta ABD olmak üzere diğer işgalci devletler Suriye’ye olası saldırının olumsuz etkilerini göze alamamaları yüzünden geri çekildiler. Hatta ABD, ekonomisinin de çıkmazda olduğu bir dönemde Rusya’nın dâhiyane planı ile işin içinden sıyrılmasını bildi. Olan yine bizim ülkeye oldu. Komşularımız ile sıfır sorun politikası ile meydana çıktık ama çok sorunla geri döndük. Süreç sonunda Suriye sorunu yetmiyormuş gibi birde üstüne üstlük Irak ve İran ile ilişkilerimizi çıkmaza girdi. Yani anlayacağınız dış politikada tam anlamıyla bir fiyasko yaşadık. Ortaya koydukları acemi politikaları ile memlekete bu sorunları yaşatanlar ise hala koltuklarında oturmaya devam ediyorlar. Böylesine gelişmiş bir ülkeyiz yani. Az gelişmiş ülkenin çokbilmiş politikacıları sayesinde ne kadar övünsek azdır.
Beşşar Esad’a karşı desteklemiş olduğumuz El Kaide militanlarının Suriye’de yapmış oldukları vahşetleri sosyal medyadan hayretler içinde seyrettik. Vahşice öldürülen askerlerin kalplerini hançer ile çıkarıp yiyen insan azmanı teröristler gördük. Kuran-ı Kerim-i bilmeyen Hristiyanları insafsızca katleden teröristler gördük. İşte yine daha geçenlerde Rahibeleri kaçırmışlar. Bunlar insan değil ki değer verebilesiniz. Ama arkalarında destek veren bir irade var ne yapacaksınız? Onlarda bütün şımarıkları ile sınır kapıları kendilerine açılmaz ise ortalığı toza dumana katacakları tehdidini bile hiç çekinmeden savurabiliyorlar. Daha geçenlerde dünyanın gözü önünde az daha yine bir tır dolusu silaha kavuşuyorlardı. Demek ki istihbarata takılmayan silahlar hala tırlar ile Suriye’ye taşınmaya devam ediyor. Bir de terörizmin finansmanının kurutulması anlaşmasına imza atmış bir ülkeyiz. Gerisini varın siz düşünün.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken ABD, olası Suriye saldırısından vazgeçmesinden sonra şimdi de rejim ile görüşmeler yapmaya başlamış. Keza İran ile de başlayan diyalog kesintiye uğramaksızın devam ediyor. Hiç kuşkusuz bu gelişmeler 2.Cenevre Toplantısı öncesinde bölge barışı adına büyük önem arz ediyor. Bu gelişmeler yaşanırken bizimkiler de boş durmuyor hani. Bizimkilerde Rusya’dan sonra şimdi de Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile barışmak için çoktan harekete geçmişler. Bu anlamda bölge ülkeleri ile sıfır sorun politikasının mimarı geçenlerde İran’a, Suriye ile barışmak için yardım isteğinde bile bulunmuş. Nereden nereye. Atasözümüzü burada bir defa daha anmakta sonsuz yarar görüyorum. ‘’Neyim demeyeceksin, ne olacağım diyeceksin.’’ 09.12.2013
SAİT BALCI
