HANİ SANDIKLARA SAHİP ÇIKILACAKTI
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel geçenlerde sandıklara sahip çıkılması konusunda bir açıklama yapmış. Onursal Adıgüzel yapmış olduğu açıklama da “CHP diğer bileşenlerden gelen ıslak imzalı tutanaklarla birlikte yurtiçi 180 bin 524 sandıktan; Cumhurbaşkanlığı seçimi için 176 bin 680, Milletvekilliği seçimi içinse 176 bin 992 ıslak imzalı tutanağa ulaştı” demiş.
Onursal Adıgüzel’in yapmış olduğu açıklamanın tam olarak doğru olduğuna inanmıyorum ama yine bu açıklamayı baz alarak seçim sonuçlarıyla ilgili bir değerlendirme yapacağım. Her şeyden evvel Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Yardımcılarının her seçim öncesi sandıklara sahip çıkacaklarına dair verdikleri sözleri gerek yazılı, gerekse görsel medya üzerinden duymuşsunuzdur. Yani demek istediğim bu başarısız ve beceriksiz kadrolar her seçim dönemi öncesinde sandıklara sahip çıkma konusu gündeme geldiği zaman mangalda kül bırakmazlar. Seçimlere hazır olduklarını söylerler. Sandıklara sorumlularını eğittiklerini söylerler. Bu sefer seçimleri kazanacaklarını söylerler. Hatta bu seçim öncesinde bu ekibin başarısız Genel Başkanı Kılıçdaroğlu seçimlerin boykot edilmesi gündeme geldiği zaman ‘’Kazanacağım seçimi neden boykot edeyim’’ diye tepki göstermişti. Peki, sonra ne oldu? Kılıçdaroğlu seçimi kazanabildi mi? Seçimi kazanmaktan vazgeçtim. 1 Kasım seçimlerinde almış olduğu oy oranını koruyabildi mi?
Seçim kazanmak ciddi bir iştir. Bu konuda hem kendiniz hem de kadrolarınızın donanımlı olması gerekir. Ama gelin görün ki Cumhuriyet Halk Partisi’ni yöneten kadroların dünyadan haberleri yok. Anayasa Referandumunu hatırlayın. Rejim değişikliği referandumuna giderken Cumhuriyet Halk Partisi’nin MYK’sında bir tane bile Anayasa Profesörü yoktu. Seçimler bitti. Ekonomi Profesörü Selin Sayek Böke MYK’dan istifa etti. Rezaleti düşünebiliyor musunuz? Seçim öncesinde Anayasa Profesörün yok. Seçim sonrasında ekonomi profesörün istifa ediyor. Fakat ne hikmetse başarısız ve beceriksiz genel başkan koltuğunda oturmaya devam ediyor. Demokrasi ile yönetilen ülkeleri şöyle bir gözünüzün önüne getirin. Bizdeki örneğin bir benzerini diğer ülkeler de asla göremezsiniz. Başarısız ve beceriksiz olduğu halde koltuklarında oturan genel başkan göremezsiniz. Hele hele üst üste tamı tamamına dokuz defa seçim yenilgisi alan bir genel başkanın koltuğunda oturmaya devam ettiğini göremezsiniz. Yenilen deve güreşe doymazmış, diye bir atasözümüz vardır bilirsiniz. Bizimki de o hesap işte.
Bu seçimler arifesinde sandıklara sahip çıkma konusunda yine söz vermişlerdi? Ancak Onursal Adıgüzel’in yapmış olduğu açıklamadan sandıklara yine sahip çıkamadıkları net bir şekilde ortaya çıkıyor. Açıklamayı dikkatlice okursanız yurt içi sandıklardan kaç tanesine sahip çıktıkları ortaya çıkıyor. Peki, kardeşim 180.524 yurt içi sandıktan Cumhurbaşkanlığı seçiminden 176.680 sandıktan ve Milletvekilliği seçimlerinden 176.992 sandıktan ıslak imzalı seçim sonuç tutanakları alındıysa diğer sandıklardan neden alınamadı? Bu sandıklarda sandık görevlisi mi yoktu, yoksa sandık görevlileri ıslak imzalı seçim sonuç tutanaklarını mı alamadılar? Bu konuda bilgi var mı? Peki, kardeşim yurt dışı sandıklardan kaç tanesinden ıslak imzalı seçim sonuç tutanakları alındı? Bu konu da bilgi var mı?
Seçimler öncesinde Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan Halk Tv’de ‘’ Millet Ajansı’’ kurduklarını filan açıklıyordu. Kurdukları sistem sayesinde sandıkların açılmasından itibaren gelen sonuçları açıklayacaklarını söylüyordu? Anadolu Ajansı yerine kendilerinin kurmuş olduğu sistemi takip etmelerini istiyordu. Tuncay Özkan aynı zamanda seçimi de kazanacaklarını söylüyordu. Ben buna söylemlere inanmıyordum ama ıslak imzalı seçim sonuç tutanaklarını alabilirlerse hilenin önüne geçebileceklerini sanıyordum. Her zaman olduğu gibi yine yanılmadım. Seçimi kazanamadıkları gibi ıslak imzalı seçim sonuç tutanaklarının tamamını da alamadılar. Dolayısıyla yine hilenin önüne geçemediler. Kurdukları seçim sistemi de zaten ilk andan itibaren çöktü. Sonrasında Anadolu Ajansın sonuçlarını tanımak zorunda kaldılar. Peki, bize söz veren bu genel başkan yardımcıları şu an ne yapıyorlardır? Ben size söyleyeyim. Onlar şu an milletvekilliğin tadını çıkarıyorlar kardeşim. Onların ülkenin geldiği durum ile yakından uzaktan bir gram dertleri yok. Seçimler bitti. Onlar muratlarına erdiler. Biz ise her zaman olduğu gibi yine ülkenin gidişatından endişe duymaya devam ediyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde bir tane bile aklı başında bir insan yok mudur kardeşim? Ülkenin en büyük seçimine giderken bu parti de bir tane yazılım mühendisi yok mudur kardeşim? Bir tane bile bilgisayar mühendisi yok mudur kardeşim? AKP’nin kurmuş olduğu seçim sistemi çökmez iken Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurduğu seçim sistemi neden çöker? Bu kadar beceriksizlik olur mu? Hani kurdukları seçim sistemi bir defa çökmüş olsa bir şey demeyeceğim. Bu konu da yüreğim yanmayacak Ancak şimdiye kadar kurdukları bütün seçim sistemleri çöktü kardeşim. İçlerinden bir tanesi bile doğru dürüst çalışmadı. İnsanoğlu insan en azından seçimler öncesinde bu sistemi bir kere dener. Sanki seçim varmış gibi bu programı kullanacak olan sandık görevlilerine örnek bir çalışma yaptırır. Bu denemenin ardından olası çıkabilecek aksaklıkları giderir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin başında olan bir insan bu kadar başarısız, bu kadar beceriksiz mi olur? İnsan biraz utanır. Biraz mahcup filan olur. Ben bu işi yapamıyorum diye bir özeleştiri yapar. Sonrasında adam gibi istifa eder. Hani bunu bile beceremeyen bir insana şimdi ben ne diyeyim? Bu başarısız ve beceriksiz genel başkana tapan kurultay delegelerine ne diyeyim? 16.07.2018