FETÖ İLE MÜCADELE
Başlamadan evvel size bir soru sorayım. Hükümetin FETÖ’ye karşı verdiği mücadeleyi yeterli buluyor musunuz? Veya şöyle sorayım. Hükümetin bu örgüte karşı yapmakta olduğu mücadelenin sonunda FETÖ biter mi? Ne dersiniz?
Her şeyden evvel bir tespit yaparak başlayayım. Hükümet 15 Temmuz Darbe girişiminden bugüne kadar bu örgüt üyelerine karşı birçok operasyon yaptı. Bu operasyonlar Maliye, Ulaştırma, Milli Eğitim, Sağlık, Gümrük, HSYK, Gıda ve Tarım, Diyanet ve daha birçok kamu kurum ve kuruluşlarında yapıldı. Halen de yapılmaya devam ediyor. Öte yandan da en çok operasyon Emniyet ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yapıldı. Bu operasyonlar da halen devam ediyor. Yapılan ve yapılmakta olan operasyonlarda kurunun yanında yaşın da yanmakta olduğunu belirteyim. Dolayısıyla yapılmakta olan operasyonlarda mağduriyet de yaşanıyor. Anlayacağınız hepsi bir arada yaşanıyor.
Bu operasyonlar başladığı zaman daha önce endişelerimi dile getirmiştim. Ergenekon ve Balyoz Davalarında yaşanan kumpasların bir benzerinin bu operasyonlarda da yaşanmaması gerektiğini dile belirtmiştim. Yine aynı şekilde Ergenekon ve Balyoz Davalarındaki intikam duygusunun bu davalara da yansımaması gerektiğini söylemiştim. Bu dava süreci henüz görülmeye başlamadığı için bu konudaki iyimserliğimi korumaktayım. Şu ana dek yapılan operasyonlarda gözaltına alınan ve tutuklanan yüzlerce kişinin tamamının suçlu olduğuna inanmadığımı da belirteyim. İhbar vasıtasıyla gözaltına alınan ve tutuklanan birçok zanlının da kim vurduya gittiğini düşünüyorum. Kamu kurum ve kuruluşlar da çalışanların yapmış olduğu ihbarların birçoğunun kişisel çıkarlardan kaynaklandığını düşünüyorum. Bu tür ihbarlara balıklama atlamadan evvel etraflıca araştırılması gerekiyor. Yoksa sulandırılan soruşturmalar gerçek faillerin ortaya çıkarılmasını zorlaştırır.
Biraz önce hükümetin FETÖ soruşturması sürecinde birçok kamu kurum ve kuruluşlarda büyük bir temizlik yaptığını vurgulamıştım. Peki, hükümet bugüne kadar FETÖ’nün siyasi ayağına girebildi mi? Elbette hayır. Bugüne kadar yapılan operasyonlarda siyasi ayağa hiç girilmedi. FETÖ’nün siyasi ayağına girilmeden bu örgüt ile mücadele de başarı yakalanamaz. Bugüne kadar basında çıkan haberlere göre Pensilvanya’yı ziyaret eden AKP’li vekiller deşifre oldu. Telefonlarda By Lock programını kullanan AKP’li vekiller ve Bakanlar tespit edildi. Zaten öteden beri bu örgüt ile bağlarını hiçbir zaman inkâr etmeyen birçok AKP’li Milletvekili ve Belediye Başkanı var. Hal böyleyken hükümet halen daha neyi bekliyor? Darbe girişimi başarılı olsaydı kimlerin öldürüleceği basında yer almadı mı? PKK’nın özerklik ilan ettiği bölgeler Suriye’de ilan edilen Kantonlar ile birleştirileceği basına sızdırılmadı mı? E hal böyleyken halen daha ne bekleniyor? FETÖ’nün ikinci bir darbe girişiminde bulunması mı bekleniyor?
Bu soruşturma kapsamında FETÖ ile bağlantısı olan birçok televizyon ve gazeteler kapatıldı. Yine bu soruşturma kapsamında birçok dershane ve öğrenci yurtları da kapatıldı. Peki, bu örgütün üyeleri en çok hangi okullardan mezun olmuşlardır diye bir soru sorsam ne düşünürsünüz? Daha doğrusu FETÖ’ye en çok hangi okuldan mezun olan öğrenciler katılmıştır diye sorsam ne yanıt verirsiniz? ‘’İmam Hatipler’’ dediğinizi duyar gibiyim. Bu okullardan mezun olan gerçek dindar öğrencileri ayırıyorum. Yani dini eğitim görmek amacıyla bu okullara kayıt yaptıranları pas geçiyorum. Peki ya diğerleri? Sırf cihat uğruna bu okullarda okuyanları hangi kefeye koyacağız? Laik Cumhuriyete meydan okuyanları hangi sınıfa koyacağız? Sürekli Cumhuriyet’e ve Atatürk’e saldıranlar masum olabilir mi? FETÖ’ye üye olanlar da bunlar değil mi? FETÖ bilinçli olarak bu öğrencileri İmam Hatipler de okutmuyor mu? Daha çok bu okullardan mezun olanlar FETÖ’nün müridi olmuyor mu? O halde neden bu okullar denetlenmiyor? Neden bu okullardaki öğretmen ve memur kadroları araştırılmıyor? Çocuklarımızın beyinlerinin yıkanmasına neden engel olunmuyor? Erdoğan bu sorulara yanıt verebilir mi? Bugün FETÖ’nün siyasi ayağına girilemediği gibi İmam Hatipliler de bu soruşturma sürecinden muaf tutuluyor. Din alet edilerek çocukların beyinleri yıkandığı müddetçe FETÖ ile yapılan mücadele anlamsız kalır. Dolayısıyla da bugün inlerine girildiği söylenen FETÖ yarından sonra daha güçlü bir şekilde ortaya çıkar. 04.10.2016
