EVET, BİZ MUZ CUMHURİYETİYİZ
Başbakan, birinci rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ardından’ ’Biz, Muz Cumhuriyeti ‘miyiz ‘’ diye sormuştu. Bu soruya fazla gecikmeden yanıt vermek istiyorum. Zira memleketin ahde vefası fazla bekletilmeye gelmez. Evet, biz Muz Cumhuriyetiyiz. Başbakan’a göre Muz Cumhuriyeti olmanın kıstasları kendi iktidarına karşı düzenlenen rüşvet ve yolsuzluk operasyonu ile yakından alakalı. Eğer bu operasyonlar yapılmamış olsaydı şu an Başbakan’a göre Muz Cumhuriyeti filan değildik. Başbakan, iktidarına karşı ne zaman operasyonlar başladı ise o tarihten bu yana Muz Cumhuriyeti olup olmadığımızı sorgulamaya başladı. Ancak benim kıstaslarım Başbakan’dan farklı.
Muz Cumhuriyeti olduğumuzun bana göre birçok kanıtı var. Bu kanıtlar ise Başbakan’ın rahatsızlık duyduğu kıstaslardan da farklı. Örneğin HSYK’nın Başkanının Adalet Bakanı olması en bariz kıstaslarım arasında yer alıyor. Üniversitelerin halen özerk yapıya kavuşamamış olması. ÖSYM’nin ele geçirilmesinden bu yana yapmış olduğu her sınavın bir skandalla sonuçlanması. Memleketin ahde vefası olan Türk Ordusunun dağıtılmış olması. Gazetecilerin, aydınların, yazarların, akademisyenlerin Silivri zindanlarına atılmış olması. Gezi Parkı eylemlerine terörist gözüyle bakılması ve polisin orantısız şiddet kullanarak birçok yurttaşımızın şehit olmasına neden olunması. Ülkemizin yasal adı olan Türkiye Cumhuriyeti’nden T.C.nin atılması. Türk Milleti’nin ayaklar altına alınması. Andımızın kaldırılması. Buna benzer daha birçok olumsuz örneklerin olduğunu söyleyebilirim.
Bugünün AKP İktidarı da geçmiş dönemlerde yolsuzluk ve rüşvet olaylarına karışan siyasi partilerden pek bir farkı kalmadı. Hani yolsuzluk ve yoksulluk yapmıyoruz diyorlardı ya o yüzden. Rüşvet ve yolsuzluk, AKP iktidarını da sarıp sarmalamış durumda. Daha yeni birinci operasyonun ardından ikinci operasyon yapılacaktı ama bağımsız yargının dosyasına el konuldu. Savcının elinden dosya almak Muz Cumhuriyeti olduğumuzun başlı başına bir kanıtıdır. Savcının elinden dosya almak hangi demokratik ülkede vardır? Hangi ülkede savcının soruşturma yapmasına yürütme tarafından engel çıkarılmıştır? Var mıdır böyle bir örnek? Savcı, Bakan çocuklarının yolsuzluk ve rüşvete adlarının karıştığını tespit edip operasyon yapıyor ancak yürütmenin başı bu operasyonu paralel devlete mal ediyor. Yani aklı başında olan bir savcı sonu nereye varırsa varsın yolsuzluk ve rüşvet ile ilgili operasyon yapamaz mı? Operasyon sadece muhaliflere karşı mı yapılır? Elbette adı rüşvet ve yolsuzluk iddialarına karışan muhaliflere de operasyon yapılmalıdır. Ancak eğer yargı bağımsız ise erkler ayrılığı da varsa adı rüşvet ve yolsuzluk olaylarına karışan siyasi iktidarın ileri gelenlerine de yapılmalıdır. Muhaliflere karşı düzenlenen operasyonları paralel devlet yapmıyorsa o zaman iktidar partililere yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını da paralel devlet yapmış sayılmaz. Hele hele dış mihrakalar hiç yapmış sayılmaz. Bu operasyonları bal gibi, HSYK’nın yeniden oluşumundan sonra göreve gelen yeni savcılar, hâkimler ve Emniyet Ekipleri yapmıştır. Bu kadroları da kendileri oluşturduklarına göre hiç ağlamanın sızlamanın âlemi yok. Eğer hükümete yönelik bu operasyonları paralel devlet yapmıştır diyorsak bu da ‘’Muz Cumhuriyeti’’ olduğumuzun bal gibi kanıtıdır. Yoksa insana on yıldır sen ne iş yapıyorsun diye sorarlar.
12 Eylül Anayasa Halk Oylamasında HSYK’nın yapısını değiştirirken yanlış yapıyorsunuz demiştik. Yargının yapısı ile oynamayın demiştik. Bu çocuk oyuncağı değil demiştik. Şimdi ne oldu? Söylediğimiz yere gelmediler mi? Hata yaptıklarını kabul etmediler mi? HSYK’ın yapısını şimdi yine başları sıkıştığı için değiştiriyorlar mı? Ama yine hata yapıyorlar. Çünkü bu sefer HSYK’yı tamamıyla Adalet Bakanı’na bağlıyorlar. Bence oldu olacak HSYK’ya hiç gerek yok. Tüm savcı ve hâkimleri Adalet Bakanı atasın olsun bitsin. İstediğini istediği zaman görevden alabilsin. Hükümete karşı operasyon yapmaya niyetli olan savcıları meslekten bile atabilsin. Bana kalırsa en kestirme çözüm de bu galiba. Sorunları böyle geçici uygulamalarla çözmeye çalışacaklarına kökten çözsünler olsun bitsin canım. Hem bu kadar kuruma ne gerek var? Her şeyi zaten en iyi Başbakan bilmiyor mu? 10.01.2014
SAİT BALCI
