ASYA ALTYAPI YATIRIM ORTAKLIĞI BANKASI
Öteden beri hep tek kutuplu dünyadan rahatsız olduğumu yazmışımdır. Her seferinde de bu tek kutuplu dünyaya bir dengenin gelmesini savunmuşumdur. Sovyetler Birliği ABD’nin emperyalist politikaları sonucu dağıtılmadan evvel bu denge vardı. Bir tarafta ABD diğer tarafta da Sovyetler Birliği vardı. Dolayısıyla da bir denge unsuru söz konusuydu. ABD emperyalizmine karşı mazlum devletleri de Sovyetler Birliği koruyordu. Bu denge dönemin Sovyetler Birliği Başkanı Mihail Gorbaçov tarafından bozuldu. Daha da doğrusu Mihail Gorbaçov’un perestroyka politikası sonucu koskoca Sovyetler Birliği’nin dağılmasına neden oldu. Gorbaçov hiç kuşkusuz durduk yerde Sovyetler Birliğini tek başına dağıtmadı. Suç ortaklığının arkasında her zaman ABD vardı. Dolayısıyla da mazlum devletler ABD’nin kucağına itilmiş oldular.
Bugün değinmek istediğim konu ise Sovyetler Birliğinin çöküş dönemini irdelemek değil. Bugün Asya Altyapı Yatırım Bankasına olan ortaklığımızı ele alacağım. Ancak bu konu Sovyetler Birliği ile de yakın alakalı olduğu için bu girişi yaptım. Çünkü Dünya’ya yeniden yeni bir denge unsuru geliyor. Bunun ilk adımları Şangay İşbirliği Örgütü ile atılmıştı. Bu örgütün üyeleri arasında Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve 2001 yılında katılan Özbekistan bulunuyor. Dünya petrol üretim ve kullanım pazarının yarısından fazlasını elinde bulunduran ve Hindistan, İran, Moğolistan ve Pakistan’ın gözlemci olarak bulunduğu örgütün amacı, ABD’ye karşı etkili bir kutup oluşturmaktadır.
Öte yandan Rusya ABD emperyalizmine karşı bugün bölge ülkeleri ile birlikte hareket etmeye devam ediyor. Özellikle Rusya geçen yılın ikinci yarısından itibaren bölge politikalarına aktif olarak damgasını vurdu. Şu an itibarıyla Irak, İran ve Suriye ile birlikte hareket ediyor. Rusya’nın Büyük Orta Doğu Projesi kapsamında dün Irak’ın talan edilmesine seyirci kaldığı tartışılır ancak bu dönem itibarıyla aldığı öncelik bölge barışı adına olumludur. Mazlum Suriye halkından yana taraf olması takdire şayandır. Umarım Rusya bu çizgisini devam ettirir. Hatta bölge ülkeleri ile olan birlikteliğini de geçmişte Varşova Paktı benzeri bir örgütlenme ile güçlendirir. Esasen yaşadığımız bölge üzerinde böylesine bir örgütlenmeye de ihtiyaç var. Çünkü ABD Sovyetler Birliğinin çökmesinden bu yana ülkesini eskisi kadar tehdit eden bir unsur olmamasına rağmen NATO’yu dağıtmadan bugüne kadar ayakta tutmaya devam etmişse, Rusya’nın da güç dengesini koruyabilmek için mutlaka benzeri bir örgütlenmeye gitmek zorundadır.
Rusya’nın Şanghay İşbirliği Örgütünden sonra dünya üzerindeki dengeleri korumak amacıyla attığı adımlardan bir tanesi de biraz önce bahsettiğim gibi Asya Altyapı Yatırım Bankası’dır. Bu banka başta Asya ve Afrika ülkeleri olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin yatırımlarını finanse etmek amacıyla kurulmuştur. Bu bankada Çin 30.34, Hindistan 8.52, Rusya 6.66, Almanya 4.57, Güney Kore 3.81, Avustralya 3.76, Fransa 3.44, Endonezya 3.42, İngiltere 3.11, ülkemiz ise 2.66 oranında hisseye sahip. Bu anlamda ülkemizin Dünya Bankasına rakip olan böylesine bir bankaya üye olmasını son derece önemsiyorum. AKP iktidarı ABD’ye alternatif olarak Çin Füze Sisteminin alımından vazgeçmesi büyük bir talihsizlikti ancak şimdi böylesine önem arz eden bir bankaya üye olması son derece olumludur. Böylelikle şimdilik değil ama yakın bir gelecekte ABD’nin bölge üzerinde oluşturduğu baskıcı politikaları eski etkisini kaybedecek. Bu durum bölge ve dünya barışı adına son derece olumlu gelişmeler yaratacak.18.01.2016
