AÇILIM, GÖZLEMCİ HEYETE TESLİM
Açılım süreci, IŞİD’in Kobani kuşatması sırasında sekteye uğramıştı. Şimdi taraflar kaldıkları yerden tekrar anlaşmaya çalışıyorlar. Neyi paylaşıyorlar, ne alıp veriyorlar bilen eden yok. Açılımdan sorumlu özel yetkili gazetecilerin de ne olup bittiğinden haberlerinin olduğunu hiç sanmıyorum. Televizyon ekranlarına çıkıp sanki her şeyi biliyorlarmış gibi konuşuyorlar ama İmralı ile AKP arasında sürdürülen görüşmelerden bişey anladıklarından şüpheliyim. Yani karambole konuşuyorlar.
Dün yine açılımdan sorumlu bir gazeteci çözüm sürecini değerlendirirken, çözüm sürecinin bundan sonra sekteye uğramayacağını söylüyordu. Açılımın arkasında geniş halk kitlelerinin olduğunu söylüyordu. Halkın da bu açılımı desteklediğini söylüyordu. İmralı ile görüşmelerin tekrar başladığını söylüyordu. Fakat nedense açılım sürecinin sonunda ne olacağını söyleyemedi. Sürekli boş sözlerle açılımı tarif etti ama açılım sürecinin nereye gideceğini kendisi de bilmiyor. Hani açılım sürecini desteklemek ve benimsemek moda oldu ya, işte o da bu yüzden hararetle açılımı savundu durdu.
Açılımı bundan önceki dönemde Akil İnsanlar diye adlandırdığımız Akılsız insanlar savunuyorlardı. Dere tepe demeden protestolar eşliğinde memleketi dolaşmışlardı. Toplantı salonlarında söylenen istiklal Marşına bile tahammül edememişlerdi. Onlardan birisi de Prof. Doktor Deniz Ülke Arıboğan idi. Bu çokbilmiş hanımefendi açılım süreci boyunca memleketi dolaştıktan sonra katıldığı bir televizyon programında hükümet tarafından aldatıldıklarını itiraf etmişti. Şimdi bir düşünün bakalım. Bilim yuvası olan üniversite de ders veren bu hanımefendiyi de kandırdıklarına göre varın gerisini siz düşünün. Aldatılmayı seven bir millet olduğumuz için kim ne diyor, neden diyor diye bile düşünmüyorlar. Birisi, hele de iktidar cephesinden birisi kalkıp açılım sürecini destekleyelim dese, anında evet diyorlar. Fakat niçin destekleyeceklerini bile bilmiyorlar. Sonra da bu hanımefendi gibi onlarda aldatılacaklar. Fakat o zaman iş işten çoktan geçmiş olacak. Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş olacak. Açılım sürecinin mimarları da hedeflerine ulaşmış olacaklar.
İşte şimdi yine böyle bir aşamaya geldik. Sekteye uğrayan açılım sürecinin hızla ilerlemesi için şimdi gözlemci heyeti oluşturuluyor. Bu heyette yine gazeteci ve akademisyenler olacakmış. Toplamda 16 gözlemci olacakmış Yarısı iktidar partisinden, diğer yarısı da HDP’den olacakmış. İmralı da zaten Baş Müzakereci kimliği ile görüşmelere katılıyor. Şimdi sekretaryası da olacak. Yapılmakta olan bu görüşmelere kanatımca bir de noter görevlendirilmesi gerekir. Hani ne olur ne olmaz diye. Bakarsınız yarından sonra taraflardan biri yapılan görüşmeleri inkâr edebilir. Böyle bir durumda kapı gibi noter tutanağı olursa kimse kıvıramaz. Hem böylelikle yapılan görüşmeler tutanak haline getirilerek ileriki günlere ışık tutması sağlanmış olur. Açılım sürecini görüşen taraflara bir de tarihçi görevlendirmelerini salık veriyorum. Böylelikle açılım süreci konunun birinci derecede muhatabının önünde cereyan etmiş olur.
Bir haftanın sonuna daha geldik. Haftaya pazartesi gününe kadar esen kalın.21.11.2014
