SEÇİM SONRASI ABD DIŞ POLİTİKASI
ABD’de yapılan seçimlerin ardından oyların sayılmasına devam edildiği bugünlerde en çok merak edilen konulardan birisi de ABD Türkiye ilişkilerinin yeni dönemde nasıl şekilleneceğidir. Trump’ın kazanması halinde uygulayacağı politikalar zaten üç aşağı beş yukarı şimdiye kadar uyguladığı politikalardan bellidir. Önemli olan Biden’in seçilmesi halinde Türk ABD ilişkilerinin nasıl şekilleneceği konusudur.
Makaleyi yazdığım saatlerde Biden 264, Trump ise 214 delege sayısına ulaşmıştı. Seçimi kazanabilmek için ise 270 delegeyi kazanmak gerekiyor. Bu durumda Biden’in seçimi kazanması Trump’a oranla daha yüksek görünüyor. Ancak yine de temkinli olmak gerekiyor. Çünkü Trump’ın itirazları üzerine oylar yeniden sayılabilir. Hatta bu seçim yargıya taşınabilir. Yani Trump seçimi kazanmak için her yolu deneyecektir. Biden ise seçimi önde götürdüğü için Trump’a oranla daha sakin görünüyor. Yani seçimi kazanmış bir Başkan edası ile konuşuyor.
Seçim er ya da geç bir şekilde sonuçlanacak. Sonuç ister sayımlarla belirlensin, ister yargı sonucu ile belirlensin, nihayetinde kazanan yine ABD’nin çıkarları adına hizmet edecektir. Bu sebeple kazananın kim olacağı pek fazla önemli değil.
Bu seçim her ne kadar Biden ile Trump arasında geçen bir seçim olsa da aslında bu bir güç savaşıdır. Yani her iki adayın arkasındaki güçlere bakmak gerekir. Kazanan aday Dünyayı ve ABD’yi kendisinin yöneteceğini sanır ama asıl yöneten bu adayların arkasında bulunan küresel güçlerdir. Onlar, Soros, Rothschild, Rockefeller, Bill Gates ve benzerleridir. Trump ve Biden birer kukladır. Görünürde onlar vardır ama arka planda bu küresel güçler vardır. Bu sebeple seçimi kimin kazandığına değil, kazananın arakasında hangi gücün olduğuna bakmak gerekir.
Tekrar başladığım noktaya döneyim. Seçimi Trump kazanırsa bugüne kadar uyguladığı politikaları aynen devam ettirir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kimi zaman tehdit mektupları yazar, kimi zamanda ‘’Cumhurbaşkanı Erdoğan harika iş çıkardı’’ deyiverir. Çünkü Trump bir devlet başkanlığından öte bir tüccar kafası ile Başkanlık yapıyor. Sonuçta o bir emlak milyarderidir. Yaptırım uygulamaktan çok yaptırımı bir sopa olarak kullanmayı seviyor. Sonuçta tabi ki Trump’ta bir ABD vatandaşıdır ve ABD’nin çıkarlarına hizmet edecektir. Daha doğrusu derin ABD’nin çıkarlarına hizmet edecektir.
Biden kazanırsa dış politikada birçok değişikliğe gideceğini düşünüyorum. Örneğin ülkemize karşı alınan yaptırımları uygulamaya başlayabilir. NATO’yu devreye sokarak Doğu Akdeniz’de Yunanistan lehine ağırlığını daha fazla hissettirebilir. Keza Suriye konusunda Obama’nın uyguladığı politikaları tekrar devreye sokabilir. Ülkemizin Suriye’den çıkması için baskı uygulayabilir. Libya konusunda daha aktif bir rol üstlenebilir. Keza İran ile yeniden bir anlaşmaya varabilir. Bunlardan daha önemlisi de Rusya ile Çin’i daha yakın markaja almak isteyecektir. Ancak yapılacak baskıcı politikalar Rusya ile Çin birbirleri ile daha fazla güç birliği yapmasına neden olabilir. Sonuçta ABD ne yaparsa yapsın Rusya ile Çin’in gelişmesini engelleyemez. Çünkü ekonominin kalbi artık Asya’da atıyor. Batılı ülkelerin Rusya ile Çin’in bulunduğu örgütlere yakınlaşmak istemelerinin gerçek sebebi de budur.
Konuyu ülkemiz açısından biraz daha açayım. Seçimi Biden kazanır ise ülkemize baskıcı bir politika güdebilir. Yalnız Biden’in bu politikaları uygularken aklından çıkarmayacağı bazı konular var. O da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte olduğu gibi yine ABD politikalarına karşı yeniden Rusya’ya yakınlaşma olasılığıdır. Bu sebeple özellikle yaptırımların devreye girmesi ters tepebilir. Yani Astana zirvelerinin devamı gelebilir. Biden bu açıdan ülkemize karşı uygulayacağı yaptırımları tam anlamıyla devreye alamayabilir. Çünkü sonuçta ABD bu süreçte özellikle Rusya ile Çin’i de dizginleme politikası güdecek. Bu sebeple ülkemizi kaybetmemek için Trump benzeri bir politika ile yetinmek zorunda kalabilir.
Sonuçta Biden’ da kazansa, Trump’da kazansa işlerinin artık eskisi gibi kolay olmayacağını şimdiden söyleyebilirim. Çünkü artık Atlantik dönemi bitti. Gelecek Avrasya’dadır.
